Türkiye'nin en iyi haber sitesi
DİLEK GÜNGÖR

Tekalif-i Milliye’den bu yana değişen şey!

Başkan Recep Tayyip Erdoğan bir kampanya başlattı. Herkes elinden geldiğince karınca kararınca destek olmaya girişti. Tam 'birlik' içinde el ele vermemiz gereken günlerden geçerken birileri çıkıp milli ruhu baltalamaya soyundu. Bunun üzerine de Başkan Erdoğan tevzirat yapan kesime tarihten örnekler verdi. Mustafa Kemal'in Milli Mücadele başlarken çıkardığı Tekalif-i Milliye emirlerini hatırlattı.
Belki de o dakikada 'Tekalif-i Milliye'den haberdar olanlar başladılar tezvirata...
Vay efendim "o zamanla bu dönem aynı mıymış", "yok milletin malına el mi konulacakmış", "yok banka hesaplarına mı çökülecekmiş." O yazılanların hiçbir hükmü yok da...
Bunları dile getirenlerin hiçbirinin de Orta Asya'dan gelen dayanışma kültürü ve milli ruh kavramıyla ilgili fikirlerinin olduğunu düşünmüyorum.
Tekalif-i Milliye emirlerinin çıkarıldığı günleri tarih kitaplarından hatırlayın.
Evinde 2 kilo fasulyesi olan bir kilosunu, 5 çift çorabı olan iki tanesini, fazla çarığı olan çarığını cepheye gönderdi.
İmkanı az olan olduğu kadarını yaptı, daha çok olan daha fazlasını verdi. Milli ruh ve azimle zafer kazanıldı.
Gelelim, bu güne...
Koronavirüs salgını sonrasında başlatılan Milli Dayanışma Kampanyası'na ilk günden bu yana yapılan destekleri takip ediyorsunuzdur. Kimi milyonluk bağışlar yapıyor, kimi emekli parasını gönderiyor, kimi kumbarasını kırıyor, kimi bir SMS atarak belki bir öğün yemek parasını devlete yolluyor. İhtiyaç sahiplerine ulaştırılsın diye...
Tıpkı o günlerdeki gibi destansı bir halk fedakarlığı yaşanıyor.
Başkan Erdoğan'ın vurgulamaya çalıştığı da tam burası bana göre...
Devlet-millet dayanışmasıyla, el ele vererek, birlik-beraberlik içinde, fedakarlık yaparak bu süreçten ülkeyi güçlendirerek çıkarmak...
Hal böyleyken, aslına bakarsanız, malum kesimin yaptığı yorumlara çok da takılmamak gerekir.
Ama şunu da söylemeden geçemeyeceğim.
Meseleyi ağzına yalanyanlış sakız yapanlar hani diyorlar ya 'o dönemle bu dönem bir mi' diye...
Bakın burada çok haklılar...
Bir değil tabii ki...
O dönemin Cumhuriyet kuşağının şahsi hırsları değil, milli ülküleri, milli onurları vardı. Bu dönemin Cumhuriyet kuşağının zihniyetinin ise ne ülküleri var, ne vatan, millet, devlet olguları... Hepsi birer ver kurtulcu!
Velhasıl, bu günleri de o günleri de anlamalarını beklemeyelim.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA