Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

Gerçekten de... “Dün Dündür”

Sevgili Mehmet Barlas ile yapılan nehir söyleşi... Barlas'ın anıları... Bir solukta okuyuverdik (Dün Dündür... Mehmet Barlas Kitabı... Turkuvaz Kitap).
Kitabı okurken... Biz de "Düne... Anılara" daldık.
Örneğin... Kitabın "Turgut Özal'lı Yıllar" bölümü... Aklımıza "Sakıp Sabancı'nın siyasete heveslendiği dönemi" getiriverdi.
Sene 1984... Yerel seçime gidiliyor... Anavatan Partisi çok güçlü.
Turgut Özal "İstanbul'a kimi aday yapayım" diye düşünüyor.
Ve... Sakıp Sabancı'dan bir "Mesaj" geliyor... "Ben varım" diye.
Sonuç... Özal uzun uzun düşünüyor... Ve "Kırmadan... İncitmeden" Sakıp Bey'in "Arzusunu... Önerisini" geri çeviriyor.
Nedenini... "Yakın çevresine" söylüyor:
-Büyükşehir Belediye Başkanı seçilirse bizi (Partiyi, hükümeti) pek dinlemez ki.
"O dönemi" Mehmet Keçeciler çok iyi bilir.

***

VEHBİ KOÇ'UN VİSKİSİ

Sayfa 93... Mehmet Barlas diyor ki... "Vehbi Koç akşamüstü mutlaka bir bardak viskisini içerdi."
"Bunu" okurken... Vehbi Bey'in "Ankara ziyaretleri" aklımıza geldi.
1980... Darbe... Kenan Evren Cumhurbaşkanı... Bülend Ulusu Başbakan...
Vehbi Koç Ankara'ya her gelişinde Evren'i de Ulusu'yu da ziyaret ederdi... Ama...
İstanbul'a dönmeden önce Güniz Sokak- 31'e uğramayı da hiç ihmal etmezdi.
Darbe ile "Düşürülen" Süleyman Demirel'in evine girer... Ve derdi ki:
-Süleyman Bey... Bana ikram edecek bir dilim kızarmış ekmek ile bir dilim peynirin var mı?.. Yanında da kadeh viski... Markasını biliyorsun.
Marka... Chivas Regal... Demirel ile karşılıklı içerlerdi.
Vefa... Demirel'in dardaki/ zordaki günlerinde Koç daima "Arardı... Sorardı... Uğrardı."

***

ALTIN ÖĞÜT

Mehmet Barlas'ın kitabında... "Siyasetle... Seçimle... Liderlerle" ilgili pek çok anı var.
Barlas'ın anıları... "1991 seçimleri ile ilgili bir anımızı" aklımıza getirdi.
Anavatan Partisi Genel Başkanı ve Başbakan Mesut Yılmaz, ünlü bir Fransız reklamcıyı Türkiye'ye davet etmişti... Jacques Seguela.
Seguela'nın ajansı (RSCG) ile Türkiye'deki temsilcisi (Ena İletişim) Mesut Bey'in seçim kampanyasını yürütmüşlerdi.
Dünyaca ünlü Seguela, "10 altın öğütte" bulunmuştu.
Birinci öğüt:
"Seçim liderle kazanılır."

***

TURAN HOCA'NIN DÖRTLÜĞÜ

Prof. Turan Güneş... Türk siyasetinde maalesef zamanından önce batan bir güneşti.
Turan Güneş, Mehmet Barlas'ın da dostuydu...
Barlas zaman zaman yazar ve onu özlemle anar.
"Mehmet Barlas Kitabı"nı okurken... Aklımıza Prof. Turan Güneş'in bir "Dörtlüğü" geliverdi.
Turan Güneş CHP'liydi... Ama... Yeri geldikçe de "Partisini... Liderini" eleştirirdi.
1980... Darbe öncesi dönem... Turan Hoca kâğıdı kalemi almış ve şu dörtlüğü döktürmüştü:
"Halkla bütünleşmiştik, kendimiz tam halk olduk,
Kendi benliğimizi yıkıp, yeni baştan halkolduk,
Şimdi sıra esnafta, onunla bütünleşip,
Siyaset âleminde hepimiz esnaf olduk."

***

"ULUSSEVMEZ YURTSEVERLER"

Teşekkürler Sevgili Mehmet Barlas... "Anılarıyla" bize zaman tünelinde zevkli bir gezinti yaptırdığı için.
Ve bu arada... Bazı anılarımızı aklımıza getirdiği için.
Dün... Dünde kalıyor... Dün, çabuk unutuluyor.
Örneğin... Bülent Ecevit'in "Ulussevmez yurtveverler" diye bir sözünün olduğunu bugün kaç kişi hatırlıyor?
Yine Bülent Ecevit'in... Eylül 1986'da... Ara seçim kampanyasında... Yaptığı bir konuşmadan dolayı... Hakkında soruşturma açıldığını... Bugün kim biliyor?
Bülent Ecevit SHP'yi (Sosyaldemokrat Halkçı Parti'yi) eleştirmişti... Ve "Soruşturmaya neden olan" şu sözleri söylemişti:
"SHP halkı tanımayan, demokratik rolü umursamayan, hor gören insanlardan oluşuyor... Bunlara tokat atmalısınız."

***

ECEVİT... "RAHMETLE..."

Mehmet Barlas "Dünü... Anılarını" anlatacak da, Bülent Ecevit'ten söz etmeyecek... Mümkün mü?
Kitapta... Elbette Ecevit de var... Dolu dolu.
Mehmet Barlas'ın kitabında... Ecevit'le ilgili satırları okurken... Yine Ecevit'le ilgili bir kitap aklımıza geliverdi:
"Ecevit'in Anıları... Mehmet Çetingüleç... Doğan Kitap-2018."
Kitapta (Sayfa 176) Ecevit diyor ki:
Aslında CHP gerçek anlamda bir halkçı parti olarak kurulmuştu.
Fakat bir süre sonra fazla tutuculaştı ve bu tutuculaşma adeta CHP'yi halktan koparıcı bir etki göstermeye başladı.
Eğer 12 Eylül askeri müdahalesi olmasaydı CHP bölünecekti.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA