Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Bir reklamın anlattıkları

Bir reklam filmi düşünün... Karı-koca otomobilde seyahat ediyorlar. Arka koltukta koca bir dana oturuyor. Kadın duruma itiraz edecekmiş gibi olunca, kocası "Sarıkız'ı evde mi bırakacaktık?" filan diyor. O sırada bir koç gelip kapılarına tos vuruyor. Boynuna asılı niyet torbasından niyet çeken kadın, duygusal bir havaya bürünüyor.
O sırada arkadaki Sarıkız, yol kenarında romantik bir şekilde otlayan kara boğaya aşık oluyor ve onun peşinden seğirtiyor. Sarıkız ile Karaboğa çayır çimende koklaşıp aşk yaşarken; kadın, kocasına lafı sokuyor: "Öküz kadar olamadın..."
Yani ünlü hayvan masalcısı La Fontaine bile bu kadarını hayal edemezdi. Arka koltukta dana... Peki bu reklam niye İsviçre'de, Almanya'da, Fransa'da değil de Türkiye'de yayınlanıyor?
Elin adamları böyle bir fanteziye henüz hazır değiller de ondan. Peki biz nasıl hazır oluyoruz? Çünkü bizim Dana Ferhat'ımız var. Hani şu Murat 124'ün arka koltuğunda dolaştırılırken gazetelere manşet olan milli danamız...
Eskiden 'Ferhat' denildiğinde aşıkların aklına Ferhat ile Şirin gelirdi. Şimdilerde reklamcılar romantizm yaratmak istediklerinde Dana Ferhat'tan ilham alıyorlar.
Otomobildeki kadının işaret ettiği gibi, insandan öküze doğru evrimleşiyor olmayalım sakın?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA