Türkiye'nin en iyi haber sitesi
PELİN KAYA

Cannes ‘Türk’ Film Festivali

77.Cannes Film Festivali saymayı bıraktıracak kadar fazla Türk ünlüyü ağırladı. Daha birkaç yıl evveline kadar "Uluslararası festivallerin kırmızı halılarında neden bizden kimseleri görmüyoruz?" diye hayıflanırken bugün gelinen nokta inanılacam gibi değil...
Ancak ne yazık ki bu durum "Cannes'da neden bu kadar çok Türk var?" diyenlerin eleştirilerine neden oldu...
Bizler kırmızı halıda yıldız isimleri görürüz ama festivalin asıl yıldızları hep dev markalardır. Lüks mücevher markalarının, moda evlerinin, yiyecek-içecek sektörünün, kırmızı halıya taşıyan araba markalarının, saç, makyaj, saat ve daha nice farklı sektörden tonlarca markanın rakipleriyle çarpıştığı çok süslü bir arenadır Cannes. İşbirliği, sözleşmesi, vakti, parası, hırsı, hedefi olan herkese de açıktır. Her sene Cannes Meryem Uzerli ile başlar, bir mücevher ya da dondurma markasının yüzü olanları da görür festival bizim için bitmiş olurdu.
Geçen sene festivalde Merve Dizdar'ın en büyük ödüllerden biri olan En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazanması, bu sene yaşanan durumun ana nedeni...
Görünen o ki; Türk oyuncular kış mevsimini işbirliği kovalamakla geçirmiş. Kulağıma gelen son haberlere göre bazı oyuncular markalarla imzaladıkları sözleşmelere mutlaka "Cannes Film Festivali'nde ağırlanacak ve kırmızı halıda yürümesi sağlanacaktır" maddesini ekletiyormuş.




EN DUYARLILAR

Gazze'deki savaşın her zaman karşısında duran Cate Blanchett, bu duruşunu kırmızı halıya da taşıdı.
Filistin bayrağının renkleri olan siyah, beyaz ve yeşil renkten oluşan Jean Paul Gaultier imzalı bir elbise tercih ederek gönülleri bir kez daha fethetti.
Seçmesinin yanısıra renklerin görülmesi, mesajının anlaşılması için de en uygun pozları verdi.




Bella Hadid, Michael Sears ve Hushi Mortezaie isimli tasarımcılar'ın 2001 koleksiyonunda yer alan ve Filistin'e özgü kefiye kullanarak hazırlanan elbisesiyle Filistin'e destek verdi.
Kefiye hepinizin bildiği gibi Orta Doğu ve Arap Dünyası'nda yaygın olan, kenarları saçaklı ve genelde kırmızı-beyaz ve siyah-beyaz minik kare desenlerinden oluşan bir çeşit pamuklu şal türüdür.

EN ŞIKLAR

Demi Moore son zamanlardaki harika görüntüsünü ve ışığını Cannes'a da taşıdı. Her yaptığı seçim son derece asil ve zarifti. Özellikle Armani Prive'den yaptığı işlemeli canlı tonlardaki elbisesi göz kamaştırıcıydı. Chopard Gala'daki sarı Oscar de la Renta elbisesi de en az diğerleri kadar beğeni topladı.




Anya Taylor-Joy en çok görünüme imza atan ve bu görünümlerin altından kalkan ve hatta trend yaratan nadir isimlerden biriydi. Festivale gelirken çok ses getirmesini sağlayan devasa Jacquemus şapkalı görünümü akıllardan hala çıkmıyor, konuşulmaya devam ediyor. Kırmızı halıdaki seçimleri de bir o kadar beğenildi. Bu nedenle festivalin en şık isimlerinden biri olduğu su götürmez bir gerçek.

Bir kırmızı halıdan Rosie Huntington Whiteley geçtiyse kendisinden söz ettirmemesi imkansız. Victoria Beckham imzalı püsküllü tulumu kendi başına bir başyapıt desem abartmış olmam.




TÜRK ÜNLÜLER

Geçtiğimiz hafta ele aldığım Türk ünlülere yeni isimler de eklendi. Bu isimlerin başında tüm iddiasıyla Hadise geliyor diyebilirim. Öğrendiğime göre bir markayla değil, Cannes Film Festivali'nin özel davetlisi olarak katılmış. Acı kahve renginde Hamda Al Fahim imzalı elbisesi ve toplamda 80 karatlık mücevherleriyle kırmızı halı görkemini tam anlamıyla yakalamış.




Her yıl Cannes'da düzenlenen amFAR yardım Gala'sında yine Hande Erçel rüzgarı esti. Bu seferki Nicolas Jebran imzalı seçimi güzelliğini bir öncekinden çok daha iyi ortaya çıkarmış diyebilirim.

Pınar Deniz de giydiği Özgür Masur ve Raisa Vanessa elbiseleri ile en iyiler arasına adını yazdırdı.


Festivalin sonlarına doğru Messika Mücevher'in davetlisi olarak katılan Melisa Aslı Pamuk hem şıklığıyla hem de güzelliğiyle yine şaşırtmadı. Siyahın asaletini son derece doğru taşımış. Elbisenin modeline en uygun mücevher parçaların seçilmesi de görünümünü kusursuz bir hale getirmiş.




Dilan Çiçek Deniz bu yıl da Cannes'daydı. Giydiğini taşıma konusunda son derece başarılı olan Deniz, Hakan Yıldırım imzalı elbisesiyle beklediğimden iddialı bir çıkış yaptı. Ama maalesef başarısız bir dekolte modeli olması Dilan Deniz 'in havalı çıkışını söndürmekle kalmadı çok fazla eleştirilmesine de sebep oldu. Festivalde beni hayal kırıklığına uğratan bir diğer isim de Meryem Uzerli idi.

Festivalin en karizmatik iki Türk isminden bahsetmezsem olmaz. Cemre Ebüzziya hiç kuşkusuz favorilerimden oldu! Alaia marka elbisesi, Chopard mücevherleri, saçı ve makyajıyla global standartlarda bir kırmızı halı görünümüne imza atmayı başarmış. Bu özeni tüm ünlü isimlerden görmek beni çok memnun ederdi.

Bir diğer havalı ve karizma ismim de Birce Akalay. Hala o kolyesine anlam veremiyorum ama genel olarak o kadar klas bir havası var ki kolyeyi bile bulanıklaştırıyor gözlerimi çok fazla rahatsız etmiyor.




Geçtiğimiz sene Cannes çıkartması sayesinde radarıma giren Özge Özacar'ın bu sene yaptığı seçimlerden derin sırt dekolteli olan siyah elbisesini çok yakıştırdım. Sosyal medya paylaşımları da çok başarılıydı.

Roberto Bravo markasının davetlisi olarak Cannes'a gelen Gökçe Bahadır çok güzel görünüyor. Saç modeli, makyajı özelikle mücevherleri müthiş yakışmış, kusursuz taşımış. Tek sorun, elbisesinin bazı karelerde çok kırışık görülmesi diyebilirim.




Tuba Büyüküstün de Cannes'da dikkat çeken isimlerden oldu. Her zaman ki gibi yine çok güzel ama bir o kadar da özensiz ve heyecansız bir görünüm içinde.

Melis Sezen leopar desenli elbisesi ile klasik tarzların dışına çıkarak kendi stilini konuşturmak istemiş. Elbiseyi beğenmedim ama dikkat çeken detayı sayesinde konuşulmayı başardıysa amaca hizmet etmiştir görevini yerine getirmiştir. Melis 'in ruhuna girip, abartılı pozlarla iddialı video paylaşması hoşuma gitti.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA