Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

İngiltere başka aday bulamadı mı?

Türkiye'deki kadına yönelik şiddeti ve kadın cinayetlerini ele alan 'Ölümüne Boşanmak' (Dying to Divorce) filmi, İngiltere'de En İyi Uluslararası Uzun Metraj Film kategorisinde Akademi ödüllerine aday gösterildi.
"Türkiye'deki can yakıcı bir sorun, İngiltere'nin nasıl Oscar adayı olur?" dediğinizi duyar gibiyim. Filmin yönetmeni Chloe Fairweather, yapımcısı Sinead Kirwan ile yapım İngiliz olursa, jüri de beğenirse, olur!
Filmin içinde, hikayeleri/davaları geçen Kübra ve Arzu'nun yanı sıra diğer birçok kişinin gördükleri şiddet karşısında, eşlerine karşı suçlamada bulunmalarına yardımcı olan ve kampanya yürüten avukat ve aktivist İpek Bozkurt'un çalışmaları yer alıyor.



FON BULMAK KOLAY!

Bu tarz film ve belgeseller elbette çekilmeli. Kadına yönelik şiddet sorununda alınacak çok yolumuz var. Benim takıldığım konu şu; Mart 2019'dan Mart 2020'ye kadar, Büyük Britanya'da toplam 207 kadın öldürüldü. Bu, yaklaşık dört cinayetten birinin kurbanının kadın olduğu anlamına geliyor. Bir önceki yıl ise 241 kadın cinayete kurban gitti ve bu son 10 yılın en yüksek rakamıydı. İngiltere ve Galler'de sadece 2020 Haziran-2021 Haziran arasında 61 bin 158 tecavüz vakası polis kayıtlarına geçti. Sayın Fairweather ve Kirwan'ın bu olaylardan haberi yok galiba!
Kadına yönelik şiddet, cinayet ve tecavüzler sadece Türkiye'nin değil tüm dünyanın sorunu. Örneğin nüfusa oranla dünyada en çok tecavüzün yaşandığı ülke sıralamasında İsviçre dördüncü, İsveç de altıncı sırada yer alıyor. Türkiye bu listede 36'ncı sırada. Listede bizim önümüzde Avustralya, ABD, Almanya, Hollanda, Danimarka gibi modern ve medeni olduğu söylenen ülkeler var!



Bu kötü örnekler elbette Türkiye'de yaşananları önemsizleştirmez. Elbette kadına yönelik şiddet olaylarını önlemek için elimizden geleni yapacağız. Ama şunu da kabul edelim; bazı kadın dernekleri ülkemizde yaşanan kadına yönelik şiddet olaylarını sanki sadece Türkiye'ye özgüymüş gibi algı yaratmaya çalışıyorlar. Ve bu algıdan muhalefet malzemesi çıkarıyorlar. Kadına yönelik şiddetin siyaseti olmaz, olmamalı!
Keşke 'Ölümüne Boşanmak' Türkiye adına yarışsaydı. İngiliz yapımcı ve yönetmen de kendi ülkelerindeki kadına yönelik şiddete odaklansalardı.
Normalde, kadın hakları aktivisti, yönetmen ya da yapımcı "Ben önce kendi ülkemde kanayan yarayı perdeye taşıyayım" demeliydi!
1 Ocak 2010 ile 31 Mayıs 2021 tarihleri arasında sadece Londra Emniyet Teşkilatı'nda görevli 750'den fazla yetkili hakkında görevini cinsel istismar amaçlı kötüye kullanma iddiası ortaya atıldı. Bu iddiaların yöneltildiği yetkililerden yalnızca 83'ünün görevine son verildi. Bu dönemde Londra Emniyet Teşkilatı'ndan 163 polis memuru, cinsel suçlardan gözaltına alındı, 38'i mahkemede suçlu bulundu.
Ortada emniyet kaynaklı organize cinsel suç var! Sevgili Chloe Fairweather ve Sinead Kirwan neden bu konuyu ele almıyorsunuz?
Yoksa İngiltere'de artan cinsel suçlar ve kadın cinayetlerini konu alan film çekince size fon vermiyorlar mı? Maddi destekte bulunmuyorlar mı?
Türkiye ile ilgili her soruna gözü kapalı sponsor ve fon buluyorsunuz değil mi?

***


ARTIK ZONGULDAK DENİNCE AKLA İLK...
ATV'de Esra Erol'un programına katılan Gülay Pazarlı, kendisini aldattığını iddia ettiği kocasıyla yüzleşeceği sırada "Utandın mı, nasıl çıktın oraya? Hangi yalanlarla geldin? 2 seneden beri beni kandırdın..." dedi.
Fehmi Pazarlı da "Öncelikle kestane balının diyarı Zonguldak Gökçebey Pazarlıoğlu köyünden tüm dünyaya selamlar" cümlesiyle söze başladı. Ve bu söz sosyal medyada gündem oldu.



Gülay Hanım, "Ağzı çok laf yapar. Bal sattığı için reklam yapıyor" dedi. Fehmi Bey'in pişkinliğine söyleyecek söz bulamıyorum ama eşi haklı, son dönemin en büyük reklamını yaptı.
'Kestane balının diyarı Zonguldak' sözü slogan oldu. Spor haberlerinde bile "Kestane balının diyarı Zonguldak, Bucaspor'a yenildi" diye başlık atıldı.
Zonguldak denince akla ilk kömür gelirdi şimdi kestane balı geliyor. Pişkin koca Fehmi hiçbir reklam ajansının yapamayacağı reklamı tek bir sözle yaptı.

***


OYUNA YENİ KARAKTER Mİ GELDİ?
Alman medyasının Türkiye'de yayın yapan kurumu Deutsche Welle (DW) Türkçe, Çerkeslerin Türkiye'de asimilasyona uğradığını iddia eden bir haber yayınladı. Hem de "Dünyada en fazla Çerkes nüfusu Türkiye'dedir ve maalesef en büyük asimilasyon da Türkiye'dedir." spotuyla!
Yoksa Alevi ve Kürt vatandaşlarımıza yönelik provokasyonlar tutmayınca oyuna yeni bir karakter mi dahil ediliyor?



İşte yabancı kaynaklı medya bunun için mi var? 100 tane objektif haber yaparlar, araya böyle provokasyon kokan haber koyarlar. Haberi saçma bile bulsanız kafanızın bir yerine kazınır.
Önce 'kılçık' atılır, sonra şartların oluşması beklenir!
Neyse ki DW'ye hak ettiği ilk yanıt, Türkiye'deki Çerkes Forumu'ndan geldi.

***


BU LİGİN ÜSTÜNDE DENİYORDU!
Beşiktaş, geçtiğimiz sezon şampiyon olan kadroya önemli takviyeler yapıp lige başlamıştı. Miralem Pjanic, Michy Batshuayi, Valentin Rosier kiralanmış, Rachid Ghezzal'in de bonservisi alınmıştı. Brezilyalı yıldız Alex Teixeira transfer edilmişti.



Süper Lig'e iyi başlayan Beşiktaş'ın kadrosunun ligin üstünde olduğu, rahatça şampiyon olacağı konuşuluyordu. Şimdi ise liderle arasında 16 puan fark var.
Süper Lig'de Van Persie, Elano, Pjanic gibi yıldızlarla değil; başarıya aç, ismiyle değil sahadaki mücadelesiyle fark yaratan yabancılar iş yapıyor.
Süper Lig fiziksel mücadele açısından sert bir lig ve bu yüzden Pjanic gibi bir futbol dahisinden verim alınamıyor.

***


ÇİN NE YAPIYOR?
Uganda 2015 yılında Çin'den 207 milyon dolarlık kredi almıştı. Borç ödenemeyince Çin, Uganda'nın tek uluslararası havalimanına el koymak için harekete geçti.
Uganda, yeniden yapılandırma önerisinde bulunda ama Çin kabul etmedi. Böylece, Çin'in Afrika'da bir limanı daha oldu.
Bazı uzmanlar Çin'in özellikle borcunu ödeyemeyecek yoksul Afrika ülkelerine bol bol kredi dağıttığını, sonra da o ülkelerin stratejik yerlerini ele geçirdiğini iddia ediyor.
Alınan kredinin miktarından çok kimden aldığın daha önemli!

***


Altyazı
"Her şey iyiye gitmeli, çünkü bu kötü şeyleri boşuna yaşamış olamam.." (BoJack Horseman)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA