Türkiye'nin en iyi haber sitesi
TUBA KALÇIK İLE GÜNDEME DAİR TUBA KALÇIK

Usta müzisyen İlhan Şeşen: ‘Türkiye’de özgürlük var mı?’ diye sorarsanız ‘evet var’

"Sadece eleştirilmemeli, iyi şeyler de söylenmeli" dediği için tepki çeken müzisyen İlhan Şeşen, "Ben politika ile ilgilenmiyorum, neye inanıyorsam onu dile getiririm. Bundan dolayı beni eleştirmeleri çok saçma. İyi olan şeyleri söylemeyecek miyiz!" dedi "Gençliğimde hastanelerde az sıra beklemedim. Sağlık alanı düzeldi. Ulaşım da daha iyi" diyen Şeşen, şöyle devam etti: "Türkiye'de özgürlük var mı?' diye sorsanız, 'Evet, var' derim. Birtakım yasalar var, bu yasalar çerçevesinde yaşıyorum ve kendimi özgür hissediyorum"

Usta müzisyen İlhan Şeşen, GÜNAYDIN'a çok özel açıklamalarda bulundu... Şeşen telif haklarından pandemi sürecine, projelerinden yeni AKM'ye kadar çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Bugüne kadar birçok beste yaptınız. Sizin için özel olan hangisi?
Benim zirve bestem 'Neler Oluyor Bize'dir. Toplumda yaşanan her şey bu memlekete mensup biri olarak beni de etkiliyordu. 2001 yılında memleketin halinden etkilenmiştim. O ruh haliyle yaptım besteyi. Şarkılarımda dinleyicilere hep umut vermeyi tercih ediyorum. Bütün şarkılarımda hep bir gizli toplumsal mesaj vardır.

KAYITLI 250 ŞARKIM VAR

"En iyi bestemi henüz yapmadım" diyor musunuz?
Hayır, böyle bir iddiam yok. 'Neler Oluyor Bize' çok büyük beğeni toplamıştı. Bu şarkıyı yaptıktan sonra insanların benden beklentisi de çok yükseldi. Bu da bende ister istemez baskı yarattı ve yordu. MESAM'da kayıtlı 250 şarkım var, bir sürü albümüm var. Bir de yayınlanmamış çok eserim var. Ben yapacağımı yaptım yani.
Solo albüm çıkaracak mısınız?
Evet. Müzik şirketime sözüm var. Bir tane solo albüm yapacağım.

Daha önce "Sadece eleştirilmemeli, iyi olan şeyler de söylenmeli" dediğiniz için bazı kesimler tarafından çok eleştirilmiştiniz. Ne düşünüyorsunuz bu konuda?
Ben politika ile hiç ilgilenmiyorum. Ama neye inanıyorsam da onu dile getiririm, bundan dolayı da beni eleştirmeleri çok saçma. İyileri söylemeyeceğiz de hep kötüleri mi söyleyeceğiz? Gençliğimden beri devlet hastanelerinin durumunu biliyorum, sağlık alanı düzeldi. Bunu söylemeyecek miyim? Çok iyi biliyorum, geçmişte devlet hastanesinde az sıra beklemiyordum, kuyruk vardı. Şimdi daha rahat. Tabii devlet hastaneleri için söylüyorum bunu. Ulaşım da daha iyi hale geldi. Ülkede eleştirdiğim, onaylamadığım şeyler de var ama iyi olanı da söylemek gerek. 'Şimdi Türkiye'de özgürlük var mı?' diye sorsanız, ben 'Evet, var' derim. Türkiye'de birtakım yasalar var. Ben de bu yasalar çerçevesinde yaşıyorum ve bunun içinde özgürüm, kendimi de öyle hissediyorum. Daha fazla da bir şey istemiyorum zaten.
Telif hakları konusunda gelinen noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Telif konusunda uygulama ile ilgili sıkıntılar var. Altını çizerek söylüyorum, şu andaki telif yasası eser sahibinin tamamen lehine. Ancak bu yasayı doğru uygulayamıyorlar. Tek elden yürütülmesi gerekiyor. Birçok müzik meslek birliği var, bunlar kendi arasında çekişme yaşadığı için de eser sahipleri haklarını alamıyor. Telif haklarını takip eden kuruluşun bir tane olması gerekiyor. Ben yıllarca MESAM'da yönetimde görev aldım. İçeriden de biliyorum, telif konusunda bir şey yapamadık. Hatta ikinci dönemimde 'Bu yönetim kurulunda hiçbir şey yapılamayacağına inandığım için istifa ediyorum' diye yazılı belgem var. Hem çekişmeler yaşanıyor hem de bilmiyorlar. Ben hukukçuyum, yasaları iyi biliyorum. Yasalar eser sahiplerinin lehine ama uygulanamıyor. Telif borçlusu olanlar, kurumlar paranın büyüğünü alıyor. Mesela MÜYAP, telif borçlusudur aslında. Mesela, Müzik Yorumcuları Meslek Birliği (MÜYORBİR) eser sahiplerinden telif hakları için hiçbir alacakları yokken eser sahiplerinden pay alıyor.
MÜYORBİR Başkanı olan yeğeniniz Burhan Şeşen'e de bu konuyu ilettiniz mi?
Evet. Burhan ile konuştuğumda bana güldü. Yine söylüyorum, MÜYORBİR'in telif hakları konusunda hiçbir alacağı yok ama alıyor. MÜYORBİR telif borçlusudur. Ama onları telif alacaklısı gibi gösteriyorlar. Yanlış bu. Kuruluşunda yakın arkadaşım Ali Rıza Türker ile birlikte yer aldım MÜYORBİR'de. O zaman da söylemiştim, MÜYORBİR'in eser sahiplerinden pay almaması gerekiyor diye. MÜYORBİR'in kuruluşu sırasında yapılan bir toplantıda "Ben hâlâ bu kuruluşun neden olması gerektiğini anlamış değilim..." demiştim. Ali Rıza ile yakın ilişkimden dolayı böyle bir kuruluşun olmaması gerektiği konusunda çok ısrar edemedim. Ben de bu konuda yanlış yaptım.

YENİ AKM HARİKA OLMUŞ

Yeni Atatürk Kültür Merkezi açıldı. Nasıl buldunuz?
Gidemedim ama açılışını TV'den izledim. Gerçekten çok güzel olmuş. AKM yıkıldığı zaman çok üzülmüştüm. Bu konuda eleştirilerim de olmuştu. Ama harika bir bina yapılmış. Bunu da söylemek gerekiyor. AKM'nin isminin de değişmemesi çok önemli. İsmi değişseydi isyan ederdim.

BEN HÜZÜNLÜ OLMADIĞIM ZAMAN ŞARKI YAPAMAM

Pandemide zor günler geçirdiğinizi ve böyle giderse sokak şarkıcılığına başlayabileceğinizi söylemiştiniz...
O açıklamayı yarı şaka yarı ciddi yapmıştım. Benim de bu sürece ne kadar dayanacağım belli değil anlamında söylemiştim. Geçmişteki birikimimi yemek zorunda kaldım. Şimdi konserler başladı ama bu şartlarda yarım yamalak oluyor. Zor dönemlerden geçtik. Eskiden plakçılar çarşısında yaygın bir söylem vardı 'Sanatçıyı aç bırakacaksın ki üretsin' diye. Bu yanlış ama şu da bir gerçek ki şarkılar sıkıntılardan doğuyor. Ben hüzünlü olmadığımda şarkı yapamam.

ÜLKEYE BÜTÜN KÖTÜLÜKLERI
DARBELER YAPTI

Siz İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde okudunuz, tam da 68 öğrenci olaylarının yaşandığı dönemde...
Evet, tam göbeğindeydim. O yıllarda ben ne sağ ne de sol kolumu kaldırarak hiçbir grupla yürümedim ve slogan atmadım. Ama ölümden döndüğüm zamanlar oldu. Mesela, on dakika önce geçtiğim yolda bomba patlamıştı. Şunu da söyleyeyim, bu ülkeye bütün kötülükleri darbeler yaptı. 27 Mayıs darbesi dahil hepsini gördüm. Babam Menderesçiydi. Onun radyo başında ağladığını gördüm. Menderes iyi ve uygar bir adamdı ama astılar. Biz eskiden askerden de polisten de korkardık, artık korkmuyoruz. Askerler de, polisler de geçmişe göre birçok konuda kendini iyileştirdi.

OĞLUMLA YAKINDA ALBÜM ÇALIŞMASI YAPACAĞIZ

Oğlunuz Fuat Şeşen de müzikle uğraşıyor. Baba-oğul bir albüm çıkarmayı düşünüyor musunuz? Fuat çok yetenekli, entelektüel bir müzisyen. Bir albüm çalışması yaptı. Gerçekten müzikal açıdan çok kıymetli. Boynuz kulağı geçti, benden çok daha iyi besteler yapıyor. Birlikte yakın zamanda bir albüm çıkarmayı düşünüyoruz.

BENİM İÇİN ZİRVE 'ALİYE'DİR

Sizin oyuncu kimliğiniz de var. Ne zaman ekranlara döneceksiniz?
Teklif gelmedi. Dizi çok zahmetli bir iş, özel hayatın hiç kalmıyor. Çünkü çalışmadığın gün bile telefonla sete çağırabiliyorsun. Aslında oyunculuk benim hiç aklımda yokken, Yusuf Kurçenli'den teklif geldi film için. Böylece oyunculuğa başladım. Ondan sonra birçok projede yer aldım. Ama benim için top nokta 'Aliye'dir. Hatta 'Aliye'de oynamam için teklif geldiği gün çok parasız bir günümdeydim. Kudret Sabancı telefonla aradı ve rolü teklif etti. İyi ki kabul etmişim.

TÜRKİYE'DE AŞI SÜRECİ İYİ YÖNETİLDİ

Aşı oldunuz mu?
Evet, aşımı oldum. Türkiye'de aşı sürecinin iyi yönetildiğini düşünüyorum. Pandemi sürecinin Bilim Kurulu ile yürütülmesini de önemli buluyorum. Sağlık Bakanı da sık sık bizi bilgilendirdi.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA