Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HÜLYA GÜLER

Berlin Havalimanı ve kayıp bavul yazı

Enerji krizinin gölgesinde, kışı endişeyle bekleyen Avrupa'nın yazı da pek iyi geçirmediğini söylemek gerek. 2020 ve 2021'i pandemideki kapanmalarla geçiren ve tatil hayallerini 2022'ye saklayan Avrupalı turistlerin bu yaza ne isim verdiklerini biliyor muydunuz: Kayıp Bavul Yazı.
Havayolu şirketlerinin açıkladığı verilere bakılırsa bu benzetme pek de yanlış sayılmaz. Avrupa'da 2022'de kayıp eşya oranı 2019'a göre yüzde 25 arttı. Sigorta şirketleri ise bu oranın Avrupa genelinde yüzde 30 ve hatta bazı AB ülkelerinde yüzde 35'lere çıktığını belirtiyor.
Geçen hafta pandemi sonrası ilk yurtdışı seyahatine hazırlanırken aldığım bir uyarıyı buradan yazmıştım: "Avrupa'da havalimanında yaşanan aksaklıklardan dolayı el bagajı ile seyahat edilmesi önerilmektedir." Bu notu elbette dikkate aldım ve yola el bagajı ile çıktım. Ancak durum ne kadar kötü olabilir diye de merak ettim. 2020'de açılan Berlin Havalimanı'na indiğimde karşılaştığım görevlilerle (ki gerçekten alanda çok az görevli vardı) özellikle sohbet ettim. Bagaj konusunda yaşanan sıkıntıları sordum. Bir görevli, 'şu an bu havalimanında 100 bin kayıp bavul var' deyiverdi. Bir diğerine göreyse kayıp bavul sayısı 90 bindi. 'İnanılır gibi değil, 100 bin bavul ne kadar yer tutar', diye sorunca da 'belli ki burada değiller yoksa hiçbir yere sığdıramazdık' cevabını aldım.

YÜRÜYEN MERDİVEN GREV YAPAR MI?
Bu bavul meselesi ilgimi çekti ve rakamların izini sürdüm. Kimse net bilgi veremiyor. Havacılık otoritelerinden bulabildiğim rakamlar şöyle: Mart ayı başından bu yana Berlin Havalimanı'nda Lufthansa, EasyJet ve RyanAir'e ait kayıp bavul sayısı 50 bin. 20 bin civarında da Berlin'e sık uçan diğer havayollarına ait kayıp bavul var. Daha uzak bölgelerden yapılan çeşitli uçuşlardan kaynaklı kayıp eşyalarda da eklenince rakam 80 bin-100 bini buluyor.
Sadece Berlin Havalimanı'na ait bu veriler, iptal edilen uçuş sayılarına, havalimanında onlarca saat bekletilen yolcu sayılarına bile gerek kalmadan yaşanan kaosu anlatmaya yetiyor. Buna bir de (bizzat deneyimlediğim) çalışmayan yürüyen merdivenlerde bavullarını taşımak zorunda kalanların homurdanmasını eklersek durum daha da dramatikleşiyor.

BAVULA TAKİP CİHAZI ATIYORLAR
Hatta durum o kadar dramatik hale gelmiş ki havayolu şirketlerinden ya da havalimanı işletmecilerinden umudunu kesen yolcular kendi göbeklerini kendileri kesecek yöntemler geliştirmiş. Bavullarına takip cihazı koymaya başlamışlar. Bavulu kaybolan yolcular, daha önce yerleştirdikleri takip cihazından cep telefonlarına gelen bilgileri havayolu yetkilileriyle paylaşarak, bavullarının en azından lokasyonunu tesip edebiliyorlarmış. Öyle ki bu takip cihazlarının satışı dikkat çekici boyutlarda artmış.
Hal böyle iken havayollarının bütün bu yaşananlar karşısında sadece; koyu renkli bavul yerine canlı renklerde bavul kullanın ve (güvenlik riskine rağmen) bavullarınıza isim, soy isim ve adres bilgilerinizi yazın gibi çözüm önerileri sunması sektör açısından acizlik değilse ne olarak yorumlanmalı?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA