Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞELALE KADAK

'İsviçre maçı ikinci 'Gece Yarısı Ekspresi' oldu!'

"İsviçre maçının verdiği zararı hâlâ kimse görmüyor. Maçta yaşananlar farklı bir Türkiye'yi tüm dünyaya canlı yayınlarla gösterdi" diyen Turizm İş Konseyi Başkanı Hüseyin Baraner, turizmde bu yıl kaybın büyük olacağı görüşünde

Günlerdir okuyorsunuz. Turizm mevsiminin en canlı günleri olması gerekirken, Bodrum'da, Antalya'da sahiller bomboş. Türkiye bu yıl turizmden en az 22 milyar dolarlık bir gelir bekliyor ama gidişat pek de iç açıcı görünmüyor. Bu hafta Misafir Odası'na konuk olan Avrupa Türkiye Turizm İş Konseyi Başkanı Hüseyin Baraner, ısrarla Türkiye'nin Avrupa'da ciddi tanıtım yapması gerektiğini söylüyor. Baraner, 'Nasıl ki AB ile ilişkilerde bir baş müzakerecimiz var. Bir de 'Baş tanıtıcı'mız olması gerek' diyor. Baraner'e göre, bir günlük hata, Türkiye'ye günde 60 milyon dolar kaybettiriyor. O nedenle İsviçre maçı sonrası yaşananların, dünyada 'Türkler barbar' imajına büyük katkı yaptığı için turizmi de çok olumsuz etkilediğini düşünüyor.

* Turizm sektörü kötü günler geçiriyor. Bizi bu noktaya getiren ve geçmişten gelen hatalarımızın bir özetini yapar mısınız?
Biz dünyada betonu en kötü kullanan milletiz. Betondan bir şey çıkaramıyoruz. Şehirlerimizin hepsi çirkinleşti. Gezdirdiğimiz turistlerin hepsi, 'Türkiye'de bir tane mi mimar var' diyor. Niye, diyoruz. 'Nereye gitsek, aynı giriş, aynı kapı, aynı dış cephe görüyoruz' diyorlar. Türk turizmini çeşitlendiremedik. Sahillerdeki her şey dahil sistemi cazip geldi. O yıllarda önemliydi belki. Türkiye bir güç kazandı. Trend oldu. Pazarlarda öne çıktı. Ama orada da işin dozunu kaçırdık. Bütün Türkiye'yi 'her şey dahile' bağladık. Oysa Türkiye'yi esas bizi güçlü kılan o mutfağı, o garsonları, o sizin gözünüzün önünde 3- 4 domatesten dünyanın en harika salatası yapan insanlar. Turizm budur. Ve bunlar kayboldu. Üstünde yüzlerce çeşit yiyecek bulanan dev büfeler geldi. Türkiye bu değil.

* Sorun bire bir aynısını yapan zihniyette değil mi?
Biz şu hatayı yapıyoruz. Türkiye'de turizmden anlayan bir ordu oluştu. Mutfağı, pazarlamayı çok iyi bilen on binlerce insan var. Turistin ne istediğini bilen gerçek turizmciler var. Ama ne yazık ki bunlara danışmadan, müteahhitler oteli yapıyor. Olaylara çok inşaatçı gözüyle ve Türkiye gözüyle baktık. Buraya gelen İngiliz, Alman, Belçikalı'nın Türkiye'den ne beklediğini sormadık. Yaptık, Alman'a bunu alacaksın dedik. Ben hâlâ iddia ediyorum. Bugün 30 milyon turiste oynayan Türkiye'nin ciddi bir müşteri profili araştırması yok. Bir şey üretiyorsunuz ve bunu hangi müşteri alır diye sormuyorsunuz. Yaş ortalaması, gelir düzeyi, medeni hali, çoluk çocuk durumu, beklentileri nedir diye bir bakmak, araştırmak lazım.

* O zaman beklemeyin devletten, siz yapın böyle bir araştırmayı?
Zaten yapmaya çalışıyoruz. Avrupa Türkiye Turizm Konseyi iki yıl önce Brüksel'de kuruldu. Çok ciddi araştırmalar yaptık. Son yaptığımız araştırmalarda ilginç tespitlerimiz var. Mesela turistleri dünya standartlarında en rahat ettiren de biziz. En rahatsız eden de biziz. Düşünebiliyor musunuz? Tatile geliyorsunuz, yediğiniz önünüzde, yemediğiniz arkanızda. Rahat ettiriliyorsunuz Türkiye'de. Ama aynı zamanda aynı turist sokağa çıkıyor, biri zorla mal satmaya çalışıyor, diğeri laf atıyor, turisti çileden çıkarıyor. İlginç değil mi? Ayrıca Akdeniz çanağında müşterilere en iyi hizmeti veren ve bu hizmeti en uygun fiyata veren ülke seçildik; zor bir yılda olmamıza rağmen.

* Siz bu yılı turizmde nasıl bitireceğimizi düşünüyorsunuz?
Bu yıl tabii turizm sektörünün en zor yıllarından biri olacak. Çünkü zaten belirli bir kısmı kaybedildi. Bu yıl Türkiye, çeşitli sebeplerden yani kuş gribi, karikatür krizi, ekonomik kriz ve de en önemlisi İsviçre maçı yüzünden turizmde büyük zarar görmüştür. İsviçre maçının verdiği zararı hâlâ görmüyorlar. Unutuluyor. İlk defa Türk insanının sporda olsa barbarlığını binlerce televizyonda gösterildi. Esasında İsviçre maçı ikinci bir 'Gece Yarısı Ekspresi.' Ama insanlar bunu anlamadı. Bu nedenlerden dolayı bir kayıp var turizmde.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA