Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞELALE KADAK

Sürecin kazananı muhatabına güven veren ülkeler olacak

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Yönetim Kurulu Başkanı Nail Olpak ile salgının hepimizi eve kapattığı ilk haftalarda dijital platformda buluşmuş ve DEİK'e bağlı 146 iş konseyinin böyle bir ortamda nasıl çalıştığı, sorunların nasıl giderildiğini konuşmuştuk. Olpak o gün, "Biz işleri askıya almadık' demiş ve sağlıkla ilgili tüm tedbirleri alarak iş insanlarının ticaret yaptıkları ülkelerle ilişkileri devam ettirdiğini anlatmıştı.
Dün üç ayın değerlendirmesini yapmak için yeniden online toplantıda kendisiyle buluştuğumuzda öğreniyoruz ki DEİK, iş konseyleri, bakanlar, büyükelçi ve ticaret müşavirleriyle 450'ye yakın dijital toplantı yapmış. Öyle ki sadece Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile de beş defa iş konseylerini buluşturmayı başarmış.
Böylece her buluşmada salgın nedeniyle sıkıntıya giren işlerin tekrardan yoluna girmesi için ortaya çıkan sorunların önemli bir kısmı da hızla en etkin isimlere iletilerek çözülmüş.
Olpak, salgın başında en tedirgin oldukları konuların finansman ve destekler olduğunu ancak gelinen noktada genel anlamda finansal destekler konusunda iş aleminin mutlu olduğunu, üyelerden en başlarda gelen şikayetlerin destek paketleri devreye girince sona erdiğini söylüyor.
Nail Olpak, "Vergi vb yükümlülüklerin ertelenmesi, kısa çalışma ödeneği, işe devam kredisi, çek kredisi, esnafa ve KOBİ'ye özel destek paketlerin sonuçlarını şu anda görüyoruz' diyor.
DEİK Başkanı özellikle de sözü çek kredisine getirip, "Ödenmeyen çek ve senet krizi yaşamadık.
Çok ciddi bir bombaydı. Bu krizi yaşayabilirdik. Biz mart sonunda bu önemli durumu gündeme getirdik. Bakanlarımız konuya hızlıca çözüm getirdi. Çek kredisi neticesinde ne bir suistimal oldu ne de bir sıkıntı yaşandı" diye konuşuyor.
Peki haziran ayını bitirdiğimiz şu günlerde ihracatta nasıl bir tablo oluşuyor? Nail Olpak, nisan ve mayıs ayının benzer ihracat düşüşüyle kapandığını, haziran ayında ise yüzde 30 gibi bir artışın rakamlara yansımasını beklediklerini söylüyor ve "Hala istediğimiz noktada değiliz, ihracat kaybı azalarak gidiyor.
Temmuzun daha iyi sonuç vereceğini bekliyoruz" diyor.
Hepimizin bildiği gibi dünya ekonomisi 2020 yılını kayıpla kapatacak ancak Nail Olpak, "Türkiye'nin yılı az da olsa pozitif büyümeyle kapatacağını düşünüyorum" diyor.
Olpak'a göre salgın sonrası dönemin iki yeni parametresi güven ve tedarik zinciri.
"Bugüne kadar ölçek ekonomisini konuşurken, bugün geldiğimiz noktada ulaşılabilirlik ve tedarik zincirinin kopmamasını konuşuyoruz" diyor.
Türkiye'nin böyle bir dönemde Çin'e alternative bir üretim üssü olabileceği ihtimaline de değinen Olpak, "Bu sürecin kazananları muhataplarına güven veren ülkeler olacak" diyor ve ekliyor: "Ancak süreci doğru okumalıyız, önümüzdeki dönemde özellikle Afrika gibi üçüncü bölge ve ülkelerde Türkiye-Çin olarak iş birliği yapabiliriz. ABD'li Senatör Lindsey Graham ile gerçekleştirdiğimiz webinarda 100 milyar dolarlık ticaret hedefinin bir adım ötesine geçilerek, ABD ile Türkiye arasında yeni bir STA hedefinden söz edildi. Bu yeni STA gündemi ilk kez bu kadar üst seviyede konuşuldu.
Türkiye'nin lojistik üstünlüğünü kaybetmemesi lazım. Türkiye, Kuşak ve Yol üstündeki orta koridorda demir yolu hattı üzerinde lojistik bir üs olabilir.
Kuşak ve Yol Projesi, lojistik açıdan Türkiye için riskler barındırıyor."
Son olarak Nail Olpak, ek gümrük vergileri konusunda ise "kalıcı olduklarını düşünmüyoruz, deprem vergisi gibi" diyor ve söz konusu listelerle ilgili iş insanlarında endişe oluştuğunda bunu da ticaret bakanlığı ile görüştüklerini ve bazı değişikliklerin gündeme gelebildiğini söylüyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA