Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Biz niçin evde kalıyoruz?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Libya meselesi, Kasım Süleymani suikastı ve Putin'in ziyareti derken çok yoğun bir mesaiyi geride bıraktı.
Tezkere hamlesiyle Putin'i Libya'da ateşkes çağrısı yapmaya ikna etti. İran ve ABD arasındaki krizde de soğukkanlılığını koruyarak Türkiye'nin arabulucu rolünü perçinledi...
Bu yorucu sürecin ardından Cumhurbaşkanı dün de Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde engelli vatandaşlarla ilgili bir toplantıda konuştu. Gündeme bambaşka başlıklar açtı.
Örneğin, Berfin Özek'in yüzüne asit döken sanığa verilen cezaya ilişkin yaptığı şu değerlendirmeyle herkesin hislerine tercüman oldu:
"Bir namussuz bir alçak genç kızın yüzüne kezzap atıyor. Mahkemenin verdiği ceza 13 yıl. Ben araştırıyorum... Bu olay kendi kızının başına gelse böyle mi değerlendirirsin? Tüm yargı dünyasına sesleniyorum. Kanunların sayfaları arasındaki maddelere değil vicdanınızın sesine lütfen kulak verin!"

***

Kendimden biliyorum, Cumhurbaşkanın bekarlarla ilgili sözleri de eminim dün epeyce kişinin gündemi olmuştur:
"Gençlerimizin evlilik yaşı ilerledi. Çoğu 30'u geçkin yaşta evleniyor. Kimi evde kalıyor..."
Evet, Cumhurbaşkanı'nın ailenin önemini vurgulamak için dile getirdiği bu tespit, somut bir durumun ifadesi.
Hep gençliğiyle övündüğümüz Türkiye nüfusu da dünyadaki trende uygun olarak yaşlanıyor... Nüfus artış hızımız da durma notasına doğru hızla ilerliyor..

***

Bu durumda nelerin etkili olduğu konusunda pek çok şey söylenebilir.
Elbette, Cumhurbaşkanın iddia ettiği gibi, "medyanın evlilik dışı yaşamı özendirmesi" gibi etmenlerin de bu sonuçta payı olabilir.
Bilemiyorum.
Ancak "henüz evlenememiş insanların", "bekarların" ya da başka motivasyonları da olduğu kesin.
Örneğin insan ömrü de uzuyor... Bilim adamlarının, genetik olarak 38 yıl yaşamaya elverişli olduğunu söyledikleri insan bugün "dalya" diyor. Bu da "evde kalmış" tanımını esnetiyor.
Örneğin annelerimizin çağında 25'ini geçenden çoktan ümit kesilirmiş. Bugünse 40 yaş hem biyolojik hem psikolojik sınır oldu. Gün geçtikçe de "erteleniyor."
Ayrıca, hızla artan boşanmalar da gençlerin gözünü korkutuyor olabilir.
Bu konuda Ak Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in yapacağı açıklamayı merakla bekliyorum. Zira partinin yetkili organları bu konuda mutlaka kapsamlı bir araştırma yapmıştır diye düşünüyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA