Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÖZÜN ÖZÜ ÖZLEM DOĞANER

Peki ya onların enflasyonu?

Dünyanın önünde iki büyük risk var. Biri enflasyon biri de ekonomide durgunluk. Bunun ikisinin bir araya gelmesi felaket senaryosu. Ve şu anda enflasyon konusunda dünyanın yapabileceği pek bir şey yok. Fırtınanın geçmesini beklemek dışında. Fırtınalar da üst üste...
Ama büyüme konusunda ekonominizin yapısı çerçevesinde atabileceğiniz adımlar var. Mesela Avrupa bu konuda en sıkıntılı bölge. Hem yaşlı nüfus hem de pandemi, küresel iklim krizi, enerji fiyatları, girdi maliyetleri, tedarik zinciri gibi sorunlar nedeniyle istese de çarklarını döndürmekte başarısız olacağı riskli bir fotoğraf veriyor. Örneğin Almanya'da 1 milyon 200 bin istihdam açığı var. İngiltere tır şoförü bulamadığından akaryakıt krizi yaşıyor. Gıda sevkiyatındaki sıkıntılar, market raflarının boş kalmasıyla sonuç veriyor. Hollanda'da konut fiyatları nedeniyle gösteriler yapılıyor. 3. çeyrekte Çin'de büyümenin tarihi oranda yavaşlaması bekleniyor. ABD'de ise tahminler %6.7'den %2.8'e düşürüldü. Yani bu ülkeler hem enflasyon hem büyüme sıkıntısıyla karşı karşıya...
Türkiye yapısı gereği bu konuda daha avantajlı. Hem genç nüfusu, hem tedarik konusunda fırsat vadeden konumu ve pandemide aksamayan üretim yapısıyla büyümede tarihi rekorları zorlayacak gibi görünüyor. Enflasyonla mücadeleyi göz ardı etmiyor ancak Merkez Bankası'nın faiz indirimiyle bu konuda ön almayı tercih ettiği görünüyor. Kamu bankalarının faiz indirimi de bu tabloyu destekler nitelikte. Bu arada MB'nin 28 Ağustos'ta açıklayacağı son enflasyon raporu pek çok sorunun da yanıt bulmasını sağlayacak.
Enflasyon tarafında Avrupa 13 yılın zirvelerini gördü. Bu ülkelerde açıklanan ile hissedilen enflasyon arasındaki fark iyice gün yüzüne çıktı. Durumun fotoğrafını çekerken gözüme takılan, aklımı kurcalayan bir tabloyu da aktarmak isterim.
Garip bir tablo var ortada. Örneğin Almanya'da elektrik fiyatları %150, demir-çelik %180, gıda fiyatları %30 artmış. Enflasyon %3.9, faiz sıfır. İngiltere'de elektrik fiyatları %221, demir-çelik %150, gıda %40, kira %60 artmış. Enflasyon %3.2, faiz %0.10. Gıda ve alkolsüz içecekler sepet ağırlığına baktım. Türkiye'de %25,94 iken Almanya'da 9,69; İngiltere'de 8,90... Hadi bu ülkelerde gıda tüketimi az diyelim. Obeziteye koşan ABD'deki enflasyon sepetinde gıda ve alkolsüz içeceklerin ağırlığı %7.72... Enerji ve gıda hariç malların ağırlığı %78,8... Demiyorum ki enflasyonu yanlış hesaplıyorlar ama bu ağırlıklarla hesaplarsanız rakamlar böyle çıkar. Onların hesabına göre bizdeki enflasyon bu noktada olmazdı.

ONE MİNUTE 2
Erdoğan'ın talimatıyla "istenmeyen kişi" ilan edilmenin eşiğine gelen 10 ülkenin büyükelçisi geri adım attı. "Ülkelerin iç işlerine karışmamaya dair maddeye riayet ediyoruz" dedi. Bu ülkelerden bazıları Türkiye ile ticaret hacmi en fazla olan ülkeler arasında yer alıyor. Zaten bu büyükelçilerin zamanlaması manidardı. Ama bu "Türkiye'yi 3. dünya ülkesi gibi gören" yaklaşımın, ekonomiyi gözeterek karşılıksız bırakılmasını beklemek de bir o kadar anlamsızdı. Erdoğan, bir kez daha dünyaya "one minute" dedi. İsteyen saldırsın, isteyen ekonomik silahlarını çeksin. Tam bağımsızlık dediğiniz böyle bir şey.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA