Türkiye'nin en iyi haber sitesi
FERHAT ÜNLÜ

Seçimin kaderini ‘kripto Erdoğancılar’ belirleyecek Volume 2

"Yüzyıl, devletlerin ömrü için bir politik eşik olarak kabul edilmesi açısından önemlidir. Bunu, siyaset bilimi ilkeleriyle matematiksel formül gibi izah etmek mümkün değil elbette. Gelgelelim bir ülkenin, kuruluşunun yüzüncü yılını tamamlaması, yani milletin arketipsel, mistik ortak değerlerinin, bir başka deyişle bekasının sigortası olan kolektif ruhunun yansıdığı/yansıtıldığı devletin ömrünün yüz yılı aşması kritik bir milat."

Yukarıdaki satırlar, 1 Eylül 2019'da bu köşede yayınlanan Yüzüncü Yıl'ın arifesinde başlıklı yazıdan. 2023, Yüzüncü Yıl; daha ilk yarısını bile tamamlamadık ama ekonomik ve siyasi açıdan zorlu bir oldu/oluyor. Zorluklar bu millete dayanma gücü, mücadele azmi ve çalışma şevki verir. Ülke olarak yolumuza devam ediyoruz. 14 Mayıs'tan sonra da devam edeceğiz. Ancak nasıl devam edeceğimizi henüz bilmiyoruz. Bunu 14 Mayıs akşamı hep birlikte göreceğiz.

2 Nisan'da yazdığım 'Seçimin kaderini kripto Erdoğan'cılar belirleyecek' yazısı epey ilgi gördü. O yüzden devamını yazmaya karar verdim. Bir önceki yazının tazının temel tezi şuydu:

Rahmetli Şerif Mardin'in muhafazakâr camiaya atfettiği, bir parça da haklılık payı bulunan 'Mahalle Baskısı'nın âlâsının seçim arifesinde muhalif cephede olduğunu gözlemliyoruz. Erdoğan'ın yaptığı iyi, doğru, güzel işlerin dile getirilmesine, hakkının teslim edilmesine sürekli itiraz eden kesimler var. 'Yine de Erdoğan' diyenler bakıyorlar ki, bu entelektüel veya siyasi baskı ile uzlaşılmaz, o halde tartışmam, sandığa gittiğimde bildiğimi okurum ana fikri toplumun hatırı sayılır bir kesiminde yaygınlaşmış durumda. Öteden beri kararsız, daha doğrusu bir fikri olan, ama henüz kesin kararını vermemiş ya da bu kararını belli etmeyen en az yüzde 10'luk seçmen diliminin 14 Mayıs 2023 seçimlerinin kaderini belirleyeceğini düşünüyorum. İşte bu seçmen kitlesi içinde hatırı sayılır oranda 'kripto Erdoğancının' olduğunu düşünüyorum.

'TATAVA YAPMA BAS GEÇ' DİYENLER

'Kripto Erdoğancı' derken fikrini açık açık söylemekten çekinen insanlardan söz etmiyorum elbette. Sadece kısır siyasi tartışmaları uzatmamak, zaman kaybetmemek için tartışmayanları kast ediyorum. "Tatava yapma bas geç" diyorlardı ya hani, Mart 2014 seçimleri öncesinde, hatırlarsınız. Ki o seçim de referandum havasında geçmişti. AK Parti seçimi kazanmış ve böylelikle FETÖ ile mücadele konusunda milletten tam yetki almıştı.

Tatava yapmayıp Erdoğan'a oyunu verme kararı alan, eskinin kararsızı çok seçmen var. Bunda da 6 Şubat afetinden beri Erdoğan'ın, deprem bölgesi odaklı olmak üzere kendi icraat gündemiyle meşgulken Altılı Masa'nın, özellikle de İyi Parti'nin yaptığı hataların ve CHP'nin HDP'ye muhtaç hale gelmesinin, getirilmesinin belirgin etkisi var.

Yine de seçimin sonuçları konusunda elbette kimse kesin bir şey söyleyemez. İnsan olarak üstün güçlere sahip olmadığımıza göre bunu zamanından önce öğrenmemiz de mümkün değil.

Derbiler öncesinde sık kullanılan bir laf vardır ya "Top yuvarlaktır" diye. Bu seçim de derbi havasında geçecek, öncekilerden heyecanlı geçeceğinin de pek çok emaresi var. Yalnızca Yüzüncü Yıl'a girdiğimiz için değil, hepimizin bildiği başka pek çok politik sebeplerle…

14 Mayıs'ta bir yol ayrımı var dedik. Yolumuzu nasıl seçeceğimiz çok önemli, adı üstünde seçim diyoruz. "Seçmek, seçmediğini kaybetmektir" cümlesiyle özetleyebileceğim Varoluşçu görüşü ilk gençliğimden beri önemserim. O yüzden insan kritik seçimleri öncesinde sadece o seçimle ne kazanabileceğine değil, ne kaybedebileceğine de odaklanır. Kişisel seçimlerinizde de bu böyledir. Bunu herkes yapar, en azından bilinçdışı düzeyde…

14 MAYIS, BLACK MİRROR BANDERSNATCH'E DÖNMESİN

Black Mirror'un interaktif filmi BanderSnatch'te olduğu gibi seçimlerimizin sonucunu bilemeyiz, ama her daim bir seçim yapmamız gerekir. Bu seçimlerimizi etkileyen pek çok parametre vardır. Olması da doğaldır. Hatta bu parametreleri, tercihiniz sonucunda kaybedecekleriniz dâhil çoğaltırsanız daha doğru seçime ulaşma şansınız artar.

Bu filmde seyirciye hayati noktalarda değilse bile bazı noktalarda seçim şansı verilir. Bu arada farklı sonuçlara erişirken her halükârda filmin süresi de uzar. Ben üç farklı finale erişecek vakti buldum. Birinde öldü başkahraman, diğerinde hapse düştü, bana göre en iyisi ise filmin içindeki filmden çıktığı ve o anda benlik karmaşası yaşadığı oyuncu sahnesiydi. Dünya bir oyun sahnesidir ana fikirli finalden söz ediyorum.

Filmin en güçlü karakteri kesinlikle Colin Ritman'dı. Balkondan atladıktan sonra filmde onu arar hale geliyorsunuz, sonra "Sana görüşeceğiz demiştim" diye tekrar ortaya çıktığı bir sahne de var. Ama Ritman karakteri izleyiciye daha fazla gösterilmeliydi.

Filmin beğendiğim yönlerinden biri bazı seçimlerin bizi yine geçmişe götürmesiydi. Eğer öngörüm tutmazsa, insanız yanılabiliriz; yani Erdoğancılar ve kripto Erdoğancılar'ın oyları Cumhurbaşkanı'nı yeniden seçmeye yetmezse, bir başka deyişle mühür Altılı Masa'ya verilirse çok değil, bir yıl içinde yeniden seçim yapma riski ile karşı karşıya kalabiliriz.

Tıpkı BanderSnatch'te olduğu gibi… 15 dakika, yarım saat geri gittiğiniz ve labirentte doğru yolu bulduğunuzda sorun çözülüyor. Ama zaman kaybediyorsunuz. Ayrıca bu filmden farklı olarak hayatta şunun da garantisi yoktur: Seçim, zaman ile kaim bir meseledir; daha sonra farklı seçim yapmak istediğimizde aynı şeyleri bulamayabiliriz. 14 Mayıs tarihi bu yüzden önemli.

14 Mayıs'ın ülkemiz için hayırlara vesile

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA