Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BÜLENT TİMURLENK

‘18’deki gibi’ manşeti ve sonrası

Fransa'nın Almanya'yı Münih'te tek golle devirdiği maçın ardından L'Equipe gazetesinin attığı manşet, ilk bakışta çok da yaratıcı değildi. Birinci sayfasında etkili manşetleriyle bilinen gazete galibiyet için "18'deki gibi" manşetini atmıştı. Elbette ilk akla gelen, 2018 Dünya Kupası'nı müzesine götüren ve EURO 2020'nin de büyük favorisi olan Fransa'nın Portekiz'in de yer aldığı ölüm grubundaki ilk maçında turnuvanın doğal favorilerinden Almanya'yı devirip kaldığı yerden devam ettiğiydi.

Maçın ertesi günü bu manşet iki ülke arasında polemik konusu oldu. L'Equipe'in 2018 yerine 18'deki gibi demesi kimilerine göre 1. Dünya Savaşı'nın sonuna atıfta bulunuyor ve savaşı kaybeden Almanya ve kazanan Fransa vurgusuyla milli duygulara pas atılıyordu. Fransız medyasında L'Equipe'in 6 milyon insanın hayatını kaybettiği savaşa atıfta bulunduğu için sert eleştiriler de yükselirken, gazete yönetimi bu polemiğin sessiz kalan tarafı olmayı tercih etti.

RONALDO GERÇEKTEN HİSSELERİ DÜŞÜRDÜ MÜ?
İnternette yalan haberin gerçeğinden altı kat hızlı yayıldığı dünyada bir haberin doğrusunu yazmak gerekiyor. Cristiano Ronaldo'nun basın toplantısında iki Coca-Cola şişesini kameranın kadrajından çekip, elindeki su şişesiyle sağlıklı hayat vurgusu yapmasının ardından şirketin borsada hisselerinin düştüğü ve o gün 4 milyar dolar değer kaybettiği, sanırım ilk İngiliz medyasında yer aldı. Sonra tüm dünya bu haberi kullandı. Gerçeği gören ise futbol ekonomisi üzerine yazan Brendan Coffey oldu.

New York borsası, yerel saatle 09.30'da açıldığında 14 dakika içinde şirketin hisseleri yüzde 0.9 düşmüştü, New York saatiyle Ronaldo'nun basın toplantısına başladığı saat ise 09.45'ti… Yani Ronaldo şişelere daha dokunmamıştı. Basın toplantısı sürerken 54.25 dolara düşen hisselerin toparlanarak 55.21'ye yükselmesi de cabası. Peki bu haber nasıl ortaya çıktı? Brenday Coffey'e göre dünyada birçok haber sitesi New York borsasındaki hisselerin eşzamanlı görüntülenmesi için gereken yüksek telifi ödemediğinden, okuyucular 20 dakika gecikmeyle bu verileri görüyorlar. Yani kimsenin aklına Ronaldo masaya oturmadan Coca-Cola hisseleri düşmüş mü diye düşünmek gelmemiş. Kabul edelim '4 milyar dolar kaybettirdi' demek daha kolay.

SAHİBİNDEN KULLANILMAMIŞ VAR MONİTÖRLERİ
EURO 2020'nin ilk 15 maçı geride kaldığında, hakemler kaç kez VAR monitörüne çağrıldı? Bütün maçları izlemiş olsanız bile bu, hafızanızda yer etmemiş olabilir. Sorunun cevabı düne kadar sıfırdı! UEFA'nın Nyon'daki merkezinden 11 stadyumdaki maçları izleyen 22 VAR hakemi, verdikleri hızlı kararlar kadar hakemleri pozisyon izlemeye davet etmemeleriyle de dikkat çektiler. Özellikle ofsayt pozisyonlarında çizginin büyük bir hızla çekilmesinin ardından bir yenilik var. Nyon'daki VAR merkezinde ofsayt pozisyonları için VAR hakemi ve yardımcısı dışında bir hakem daha görev yapıyor. Odada teknik koordinatörün emrinde ise üç teknisyen çalışıyor.

Tartışmalı pozisyonlar yok mu? Var elbette! İtalyanlar, Zeki'nin eline topun temasını penaltı olduğunu savundular. Portekiz'in Macaristan maçında bir penaltısı verilmediği görüşü hakim ve Hummels'in, Mbappe'nin Almanya-Fransa maçındaki müdahalesi de çoğunluğa göre penaltı. VAR'ın İtalya'da ilk uygulandığı sezonda hakemlerin sürekli monitör başına çağrıldığı günlerde "Futbolu sutopu maçına çevirdiler" diye isyan eden kaleci Buffon'a selam olsun. Hakemler artık monitöre gitmiyor. (15 maçın sonunda hakem dün iki kere VAR monitörüne gitti).

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA