Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Bir mucize de bizden... Parkinsona bakla!..

Durul Gence'nin Parkinsondan elleri titrerken, nasıl 4.5 saat davul çaldığını anlatmıştım hafta içinde. Orda söz ettiğim "Bakla mucizesi"ni merak eden okurlarım çıkmış.. 15 Kasım 2006'da yazmıştım, onu da bu köşede.. Tekrarda yarar var.

***
Kur'an'da Nahl suresinde yazılı mucizeyi bilimin 2006'da keşfettiğini yazmıştım...
Şimdi bilimin bulmadığı bir başka mucizeden söz edeceğim..
Daha doğrusu Taner Arda edecek. Taner benim liseden arkadaşım..
Ben İstanbul'a, o İzmir'e taşınınca yollarımız ayrıldı.. Son yıllarda Parkinson olduğunu duymuştum.. Ressam ve heykeltıraş birisi ve Parkinson..
Nasıl üzüldüm..
Mektup ondan geldi..
İnanılır gibi değildi anlattıkları..
İşte söz Taner'in.. Mektubu aynen sunuyorum.
***
Sevgili Hıncal, Biliyorsun 1993'ten beri Parkinson hastasıyım. Bu hastalığa karşı amansız bir mücadele içindeyim. Devamlı doktor kontrolü dışında bitkilerle tedaviyi de araştırıp uygulamaya, denemeye çalışıyorum.
Asla bu hastalığa yenik düşmeyi kabul etmedim etmeyeceğim de...
Ellerimin ayaklarımın kasılıp titremesine rağmen heykel ve resim çalışmalarıma devam ettim. Parkinson hastalığına tutulduktan sonra 17 sergi açtım 8 heykelim müzeye kondu.Yarışmalar kazandım...
Bunu, hastalandığı için hayata küsen, yaşamla ilişkisini kesen kader arkadaşlarım için belirttim.
Kadere küsmek yanlış..
Mücadele ederek hastalığa rağmen hayata sarılıp sağlıklı kişiler gibi yaşamak gerek...
Bu hastalığa yakalanıp evine kapanan yaşamdan kopanlar var... Beni gören aileleri onlara moral vermem için ricada bulunuyorlar, bu insanlık görevine seve seve koşuyorum...
Nasrettin Hoca'nın dediği gibi; ancak damdan düşen, damdan düşmüşün halinden anlar...
Sevgili Hıncal....
Benim Parkinson hastalarına müjdeli bir haberim var..
Dört aydan beri uyguluyorum; kullandığım zaman titreme ve kasıntım çok azalıyor... Dört aydır zehirlenmediğime göre zararlı etkisi de yok... Ancak: henüz Eczacılık Fakültesi'ne gönderip "Fayda sağlayan madde nedir" tetkikini yaptırmadım.
Televizyonda ve gazetelerde çıkmıştı; pek çok kişi de öğrendi; "Yaş bakla sebzesi yemek Parkinson hastalarını rahatlatıyor." Ancak yoğurtla veya limonla yemeyeceksiniz... Zira protein bakladaki dopamin'e yapışıp etkisini azaltıyor. Dolayısıyla aldığınız tıbbi ilâç da tesir edemiyor...
Baklayı haşlayıp yiyerek (Yanında proteinli bir gıdayı bir saat yememek koşuluyla) olumlu sonuç aldım.
Ancak "bakla kış bitkisi" ve yılın her döneminde "taze bakla" bulmak mümkün olmuyor.
Kuru baklayı, hatta taze baklanın tohumunu denedim faydası yok... Anladım ki; "faydalı olan şey", tohumu saran yeşil kabukta...
"Acaba bakla bitkisinin yeşil yaprakları da aynı etkiyi yapar mı" diye düşündüm...
Saksılara bakla ektim. Kısa zamanda filiz verdi...Yeşil yapraklarını kesip her ilâç aldığımda çiğ olarak (roka yer gibi) yedim. İnanılmaz yararını gördüm..
Evde her mevsim yetiştirilebiliyor.
Tadı güzel, masrafsız ve etkili...
Bu buluşumu diğer kader arkadaşlarımla paylaşmak, onlara da duyurmak istedim.
Bu nedenle sana yazıyorum...
Sağlık ve mutluluklar dilerim.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA