ABD'nin Ankara Büyükelçisi Jeff Flake'in CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu ziyareti tepki çekti. Konuya ilişkin Başkan Recep Tayyip Erdoğan "Amerika'ya bu seçimlerde bir ders vermemiz lazım. Joe Biden oradan konuşuyor, Biden'ın buradaki büyükelçisi ne yapıyor? Gidiyor bay bay Kemal'i ziyaret ediyor. Ayıptır, biraz kafanı çalıştır. Sen büyükelçisin. Senin buradaki muhatabın Cumhurbaşkanı'dır." ifadelerini kullanmıştı. Jeff Flake'in ziyareti ve ABD'den Türkiye'deki seçimlere yönelik açıklamalarını Terör ve Güvenlik uzmanı Abdullah Ağar, a Haber ekranlarınada değerlendirdi.
Terör ve Güvenlik uzmanı Abdullah Ağar, aHaber'e şu açıklamalarda bulundu:
ABD ortaya koymuş olduğu refleksler ile Türkiye'nin iç işlerine karışma iradesi ortaya koyduğu gözüküyor. Bu hali ile bile son derece sakıncalı... 'Türkiye'deki iç siyasi çekişmeye dahil olmak ve bununla ilgili göndermelerde bulunmak.Özellikle ABD Başkanı Joe Biden'ın çıkıp bununla ilgili cümleler kurması. Bu aslında Türkiye'deki demokrasiye müdahale demek.' ABD kendi inandığı ve ifade ettiği ilkelere ve normlara uymadığını gösteriyor. Sonuçta bu kendi içimizdeki bir mücadele... 'Size ne?' Ancak kendi menfaatleri ile ilgili bir dizaynı olduğu da çok açık kendisini gösteriyor.
NEREDE KALDI DEMOKRASİ GELENEĞİ?
Onlar açısından mesele, bir Erdoğan düşmanlığı ya da Erdoğan'a karşı yapılan bir takım ithamlar olarak görülse de mesele Türkiye meselesi.... Müdahaleyi Erdoğan'a yapmıyorsunuz. Bu açıdan bakıldığında nerede kaldı demokrasi geleneği? Türkiye'de bir seçim süreci var. Burada Türk halkının vereceği bir irade var. Neden bu iradeyi etkilemeye, manipüle etmeye yönelik bir takım hamlelerde bulunuyorsunuz? Bu ABD'nin ortaya koymuş olduğu büyük bir ayıp...
Büyükelçi meselesi, ne yazık ki bu bugüne has bir durum değil. Yani gerek Cumhuriyet tarihinde, gerek Osmanlı dönemindeki istikrarsızlık süreçlerinde bu kişilerin ülkeyi dizayn etmek için bir takımroller üstlendikleri ve görevlerinin dışında bir takım fonksiyonlar ürettikleri görülüyor. Büyükelçiler iki devlet arasında bir barış elçisi... Şu an ortay koydukları durumla bir gerilim ortaya çıkarıyorlar. Türkiye'deki ana siyaseti manpüle etmeye çalışıyorlar.
MAKSADINIZ NE?
Ne yazık ki söylemeliyim; YPG/PKK terör örgütü geçmişte yapmış olduğu terör eylemleri ile Türk ve Kürt'ün arasını açmaya çalışırdı. şimdi Türk siyasi eksenlerine musallat olarak, daha doğrusu biz müsaade ederek Türk ve Türk'Ün arasını açmaya çalışıyor. Şu an bakıldığı zaman Büyükelçi'nin yapmış olduğu da bundan farklı bir ley değil. Mevcut gergin siyasete müdahale etmeye çalışıyor. Ne yapmaya çalışıyor? Maksadınız Türkiye'yi bir dost ve müttefik olarak görmek mi yoksa Türkiye'yi güdülebilen bir proxy devlet haline dönüştürmek mi?
Zaten gerilim bundan kaynaklanıyor. Türkiye'nin Batı'dan kopmak gibi bir niyeti yok. Ne Millet İttifakı'nda böyle bir yaklaşım var ne Cumhur İttifakı'nda böyle bir yaklaşım var. Ama bu şekilde Tüürkiye'nin onurlu bir işbirliği arayışı var.
Türkiye'ye güdülebilen bir devletmiş gibi davranmaya başladıkları zaman bu tepki çekiyor. ABD'de büyük bir akıl tutulması var. Bununla Türkiye'deki siyaseti manüpüle etmeye çalışıyorlar. Yaptıkları Türkiye'yi dizayn etme değil ABD'ye zarar. Yaklaşım hataları var. Kavramsal ve kurgusal tohum bozuklukları var. Coğrafyadaki ABD aleyhine gelişen jeopolitik fotoğraflara iyi bakmaları gerektiğini düşünüyorum. Bugün Çin, İran ve Suudi Arabistan'ı barıştırabiliyorsa,Suudi Arabistan bugün Şangay Beşlisi'ne girmeye dair bir takım şradeler üretiyorsa bunda ABD'nin hatalarına bakmasında bir ayda var...
BIDEN'IN AÇIKLAMALARI
ABD açısından utanç verici bir durum var. Bir müttefikinize terör örgütleri üzerinden müdahale etmek... Burada Sayın Erdoğan'ı hedef olarak göstermek istiyor olabilirler, ancak burada şöyle bir durum var; Türkiye özellikle YPG/PKK ile ilgili geliştirdikleri ilişkiler, FETÖ darbe girişimi, Türkiye'yi yalnız burakmaları, Türkiye'nin bağımlı olduğu savunma sanayi ürünlerini bir silah olarak kullanmalar üzerine Türkiye'de Erdoğan'ın liderliğinde yeni pozisyonlar gelişti. Sorun burada... Erdoğan AB'nin istediği gibi davransa idi Biden bu cümleyi kurmayacaktı. Belliki Türkiye'nin oraya koymuş olduğu dirençten onurlu duruştan bir rahatsızlık var.
Biz bunu yapmak zorunda mıydık? Bu bir Erdoğan meselesi mi? Hayır bu Türkiye meselesi... Siz karşı karşıya kaldığjınız tehdide karşı bir pozisyon geliştiriyosunuz ve bundan dolayı birileri sizi hedef gösteriyor. Bunun çok iyi okunlası gerekiyor Burada bir şuura bir bilince ihtiyaç var.
YUNANİSTAN'DAKİ ABD ÜSLERİ
Bir deprem yaşadık ve ardından son derece gergin bir siyasi süreç yaşıyoruz. Bu süreç, Türkiye üzerine emelleri olan ülkelere zemin sunuyor. Bunu görmek durumundayız. Özellikle Yunanistan'ın yaptığı bir takım hamleler var. İyiniyet gösterisi çerçevesinde... Şimdi gönderdikleri yardımlar arama kurtarma ekipleri... Açıkçası insani olark müteşekkiriz. Ancak bunu istismar etmelerine sonuna kadar uyanık olmak zorundayız...
1999 yılında karşılıklı depremler üzerinden de ortaya çıkan ve adına sismik diplomasi denilen bir süreç var. O zaman Yunanistan Abdullah Öcalan terör örgütü elebaşına vermiş olduğu destek ile birlikte -hem Türkiye hem de uluslarası alanda yargılanıyordu- ortaya koymuş oldukları sisimik diplomasi ile bu utançtan kurtulmuş oldu hem de 2003 yılında GKRY'nin bütün bu günleri Ege'yi ve Akdeniz'i etkileyecek şekilde AB'ye alınmasını sağladılar. KKTC'nin işgal edilmiş topraklar olarak algılanmasını sağladılar...
Bugün de insani tarafı başka ancak, depremin ve siyasi çekişmelerin olduğu süreci manüpüle etmeleri söz konusu...