Bosna Hersek'in doğusundaki Srebrenitsa'nın 11 Temmuz 1995'te Ratko Mladic komutasındaki Sırp birliklerce ele geçirilmesinin ardından başlayan ve kısa zaman içinde 8 binden fazla Boşnak sivilin hunharca öldürüldüğü soykırım, Boşnak halkının kanayan yarası olmayı sürdürüyor.
Avrupa'da İkinci Dünya Savaşı'nın ardından yaşanmış en büyük insanlık trajedisi olarak nitelendirilen Srebrenitsa soykırımı, aradan geçen 26 yıla rağmen kurban yakınlarının en derin acısı olarak yüreklerdeki yerini koruyor.
BİNDEN FAZLA KURBANIN CENAZESİ HALA BULUNAMADI
Srebrenitsa soykırımının 26'ncı yıl dönümü kapsamında anma programı ve cenaze töreninin düzenleneceği 11 Temmuz Pazar günü, kimlik tespiti yapılan ve ailesinin onay verdiği 19 soykırım kurbanı daha Potoçari Anıt Mezarlığı'na defnedilecek.
Srebrenitsa katliamı 26. yılında | Video
Aradan geçen yıllara rağmen hala binden fazla soykırım kurbanının cenazesinin bulunamamış olması Srebrenitsa'da yaşanan zulmün ne derece büyük olduğunun en önemli göstergelerinden birisi olarak kabul ediliyor.
EN GENÇ KURBANIN SADECE KAFATASI DEFNEDİLECEK
Srebrenitsa'da Sırp güçler tarafından öldürüldükten sonra toplu mezarlara gömülen binlerce soykırım kurbanının daha sonra başka yerlere nakledildiği biliniyor.
"BİR MEZAR TAŞI OLSUN"
Soykırımdan sonra açılan toplu mezarlardan çıkarılan ceset kalıntıları tam olmasa da binlerce aile yakını sevdiklerinin bulunabilen birkaç kemiğini toprağa vermenin ve "bir mezar taşı olsun" düşüncesinin hem hüznünü hem de huzurunu yaşıyor.
Bu yıl toprağa verilecek kurbanlardan en genci, öldürüldüğünde 16 yaşında olan Azmir Osmanovic'in sadece kafatasına ait kemik kalıntıları toprağa verilecek. Potoçari Anıt Mezarlığı'na bugüne kadar 6 bin 652 soykırım kurbanı defnedildi.
Toprağa verilecek diğer kurbanların isimleri ise şöyle:
"Husein Kurbasic (1958), Vejsil Hamzabegovic (1939), Muhidin Mehmedovic (1977), Ramiz Selimovic (1951), Esnaf Halilovic (1976), Muamer Mujic (1976), Mehmed Beganovic (1947), Hajro Aljic (1944), Jusuf Aljic (1967), Zajim Hasanovic (1968), Asim Nukic (1971), Nezir Dautovic (1969), Ibrahim Avdagic (1950), Jusuf Halilovic (1948), Salih Dzananovic (1955) ve Meho Karahodzic (1939)."
SIRP KOMUTAN MLADİC'TEN KAN DONDURAN İFADELER
Lahey'deki uluslararası mahkeme tarafından aralarında Srebrenitsa soykırımının da bulunduğu birçok savaş suçundan müebbet hapse mahkum edilen Ratko Mladic, 11 Temmuz 1995 günü emrindeki Sırp askerlerle Srebrenitsa'yı ele geçirdi.
Sırp bayramı arifesinde Srebrenitsa'yı Sırp milletine armağan ettiklerini söyleyen Mladic, "Nihayet bu topraklarda Türklerden (bölgede Müslümanlar için kullanılan ifade) intikam alma zamanı gelmiştir." ifadelerini kullandı.
Şehirde yaşayan siviller, Birleşmiş Milletler (BM) bünyesinde bölgede görev yapan Hollandalı askerlere sığınarak hayatta kalmayı umsa da Hollandalılar istisnasız herkesi Sırp birliklerine teslim etti.
Nihayetinde yalnızca birkaç gün içinde Srebrenitsa ve civarındaki yerleşimlerden en az 8 bin 372 kişi acımasızca katledildi, çok sayıda aile evlerinden sürgün edildi.
HER ŞEY NASIL BAŞLADI?
Savaş suçlusu Ratko Mladic komutasındaki Sırp birlikleri, 11 Temmuz 1995 günü Srebrenitsa'yı ele geçirdi. Şehirde yaşayan siviller, BM bünyesinde bölgede görev yapan Hollandalı askerlere sığınarak hayatta kalmayı umsa da Hollandalı askerler onları Sırp güçlerine teslim etti.
Savaştan sonra yargılanarak aralarında Srebrenitsa soykırımının da bulunduğu birçok savaş suçundan müebbet hapse mahkum edilen Mladic'in 11 Temmuz 1995 günü söyledikleri, adeta birkaç gün içinde olacakların da habercisiydi. Sırp bayramı arifesinde şehri milletine armağan ettiklerini söyleyen ve 'Sırp Kasabı' diye anılan General Ratko Mladic, "Nihayet bu topraklarda Türklerden (bölge Müslümanları için kullanılan ifade) intikam alma zamanı gelmiştir." ifadelerini kullandı.
Nihayetinde sadece birkaç gün içinde en az 8 bin 372 Boşnak sivil katledildi, çok sayıda kadın ve çocuk evlerinden sürgün edildi.
ORMAN YOLU "ÖLÜM YOLU" OLDU
Srebrenitsa'nın işgal edilmesinin ardından şehirde yaşayan Müslümanların bir bölümü, bugünkü şehitliğin tam karşısında bulunan eski akümülatör fabrikasında konuşlanan Hollanda askerlerine sığınırken bir kısmı da orman yolundan Boşnak askerlerin kontrolündeki bölgeye ulaşmayı seçti. Orman yolunu seçenlerin de Hollandalı askerlere sığınanların da kaderi aynı oldu.
Yaşanan büyük katliamlar nedeniyle halk arasında "ölüm yolu" olarak da anılan orman yolunu seçen binlerce Boşnak, Sırp askerlerin kurduğu pusularda öldürüldü.
Hollandalı askerlere sığınanlar da eski akümülatör fabrikasındaki ilk gecenin ardından başlarına gelecekleri anladı. İlk gece fabrikaya giren Sırp askerleri kimlik kontrolünü yapıp keyiflerine göre bazı erkekleri götürürken, eşlerinden ya da oğullarından ayrılan kadınların çığlıkları duvarlarda yankılandı.
Ertesi gün Hollandalı askerlerin birkaç metre ilerisinde, kampın hemen dışında bekleyen Sırp askerleri, kadın ve çocukları otobüslere bindirirken erkekleri hemen orada ailelerinden ayırdı. Ailelerinden ayrılan erkekler, daha sonra katledilip farklı toplu mezarlara gömüldü. Kadın ve çocuklar ise yıllardır yaşadıkları evlerinden sürgün edildi.
HOLLANDA SUÇLU BULUNDU
Srebrenitsalı Boşnak sivillerin sığındığı Hollandalı BM askerlerinin soykırımdaki rolü, aradan geçen yıllara rağmen tartışılıyor. Şehrin işgal edilmesinin ardından çekilen ve kamuoyunun da aşina olduğu görüntülerde, Hollandalı komutan Thom Karremans'ın 11 Temmuz 1995'te bir araya geldiği Mladic karşısında el pençe durması gözden kaçmıyor.
Şehre giren Sırplara ateş açıldığı için Karremans'ın ifadesini alan Mladic'in, görüntülerin sonunda ise Karremans'a içki ısmarladığı ve ikilinin birlikte kadeh kaldırdığı görülüyor.
Hollandalı askerlerin Srebrenitsa'dan uğurlanması öncesinde ise Mladic'in, Karremans ve ailesine çeşitli hediyeler vermesi de bir başka ilgi çekici detay olarak göze çarpıyor.
Karremans hiçbir zaman yaşananlar yüzünden yargılanmazken, Hollanda devleti ise Srebrenitsa'daki soykırımdan "kısmen" suçlu bulundu.
Kurban yakınlarınca 2007'de açılan davada, Lahey Bölge Mahkemesi, Srebrenitsa'nın işgali sırasında BM bünyesinde görevli Hollandalı askerlere sığınan 300 Boşnak sivilin Sırplara teslim edilmesinden Hollanda'yı suçlu buldu.
YAŞANANLAR "SOYKIRIM" OLARAK NİTELENDİRİLDİ
Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı, 2007 yılında aldığı kararda, Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesinden (ICTY) gelen kanıtlar doğrultusunda Srebrenitsa ve civarında yaşananları "soykırım" olarak nitelendirdi.
ICTY'de görülen Srebrenitsa davalarında ayrıca Radislav Krstic 35 yıl, Vidoje Blagojevic 15 yıl, Vujadin Popovic ve Ljubisa Beara müebbet, Drago Nikolic 35 yıl, Ljubomir Borovcanin 17 yıl, Vinko Pandurevic 13 yıl, Radivoje Miletic 19 yıl ve Milan Gvero 5 yıl hapis cezası aldı.
Bosna Hersek Mahkemesinde görülen başka bir davada ise 13 Temmuz 1995'te 1000'e yakın Boşnak sivilin katledilmesi suçundan Milorad Trbic 30 yıl hapisle cezalandırıldı.
Farklı mahkemelerde görülen Srebrenitsa davalarında bugüne kadar 45 Sırp'a, toplam 699 yıl hapis cezası verildi.
Öte yandan, eski Sırbistan Cumhurbaşkanı Slobodan Milosevic de Srebrenitsa'daki soykırımla suçlanmış ancak yargılanması sürerken cezaevinde ölmüştü.