MUSLERA FARKLI BİR SEVİYEDE
Muslera'nın 9 kez kalesini gole kapattığı sezonda 17 maçla ligin en fazla kalesinde geçit vermeyen ekibi Galatasaray en az gol yiyen takım. 19 karşılaşmada 52 kurtarış yapan Muslera kalesinde 17 gol gördü. 32 müsabakaya çıkan Ersin ise 56 kurtarış yaparken, kalesinde 29 gole mani olamadı. Ligin en tecrübeli file bekçisi ile Beşiktaş'ın genç kalecisi arasında elbette seviye farkı var. Galatasaray'ın ezeli rakibine 4 hat üzerinde üstünlük kurduğu tek bölge de kale zaten
ARALARINDAN SU SIZMIYOR!
Sezon istatistiklerine bakanların Galatasaray'ın derdinin savunma değil de hücum ve bitiricilik olduğunu anında görebilirler. Son 3 maçında kalesinde gol görmeyen Galatasaray, evinde oynadığı son 3 Beşiktaş derbisinde de kalesini gole kapatmıştı. İki bekinde de ikişer alternatifinden kimlerin oynayacağı takım savunmasının çizgisini belirleyecek. Yedlin mi Şener mi? Saracchi mi Ömer mi? Beşiktaş'ın sağ kanadında içeri kat eden Ghezzal'ı bire birde durdurmak zor. Doğru alan savunması ve pas kanallarını kapatmak ise ilk akla gelen çözüm. Kalesine en az şut gelen (117) takım olan Beşiktaş'ın bu performansının altında orta saha göbeğindeki ikilinin payı büyük. Rosier, ligin en iyi 11'indeki yerini rezerve etti. Vida ve Welinton defans göbeği ve son dönemde yükselen formuyla ilk derbinin kahramanlarından Rıdvan'a şans tanımayan N'Sakala'lı savunma hattıyla Beşiktaş ezeli rakibi karşısında bu hatta ağır basıyor.
EMRE'DEN 10 NUMARA OLMAZ
Beşiktaş'ta orta sahadaki 3. adam bütün sezon flu kaldı. Atiba ve De Souza sezonu 3 kişilik oynayınca bu handikabı da ortadan kaldırdılar. Sergen Yalçın'ın elini rahatlatan ise sezon finalini iyi oynayan Adem Ljajic. G.Saray'da da benzer bir problem sezon boyunca sürdü. Taylan ve Belhanda ardından Taylan-Gedson ikilisinin önündeki 3. adam sürekli değişti. Yarın da beklenen isim Emre Akbaba. Savunma özelliği olmayan Akbaba, 10 numara değil olsa olsa 9.5 numara yardımcı santrfor. G.Saray'da bu göreve soyunabilecek Halil ile Terim farklı bir diziliş deneyebilir. Orta sahada Beşiktaş'ın net üstünlüğünü tartışmak koca bir sezonu yok saymak demektir.
DÜŞÜŞÜN SEBEBİ DEĞİŞİM
Ligin en az gol yiyen takımı Galatasaray neden 6 puan geride? Bireysel hatalarla yenilen goller bir kenara savunma performansıyla sınıfı geçen Terim'in takımında forvet hattındaki baş döndüren değişim özellikle Ankaragücü maçıyla başlayan düşüşün bir numaralı sebebi. Solda tecrübesiyle Babel formayı kapar. Santrforda Halil mi Mostafa mı sorusu var. Galatasaray'ın en problemli bölgesi ise sağ kanat. Bu mevki Feghouli'nin tapulu malıydı ama Cezayirli oyuncu iki sezondur son haftalarda hayalet moduna geçiyor. Oğulcan unutuldu. Emre Kılınç ise sağ önde aynı Fenerbahçe'deki Mesut Özil gibi "Burada oynayamam" diye bağıran bir alternatif. Beşiktaş'ta Aboubakar'ın yokluğunda son maçta 4 gol atan Larin, N'Koudou derbiye yetişmezse yine sol kanada geçecek. Bu da sakatlıktan dönen Gökhan Töre'nin forvet hattının merkezinde oynaması demek. Sağ kanatta ise ligin posterlik adamı, asist kralı Ghezzal var. Vatandaşı Feghouli iki sezon önce, geçen yıl Edin Visca oynadıkları futbolla nasıl şampiyonluğun başaktörleri olmuşsa Ghezzal da fazlasıyla bunu yapıyor.
YALÇIN YERE SAĞLAM BASAR
Derbilerin favorisi olmaz mı? Olur elbette. Beşiktaş sezon genelinde de son maçında da oynadığı futbolla bu derbinin favorisi. Ezeli rakibini mağlup edip son iki haftaya girmek elbette fiyakalı ancak Sergen Yalçın'ın beraberlik opsiyonunu da içeren bir oyunla ayaklarını yere sağlam basacağı kesin. Galatasaray'ın matematiksel şansı olsa da bu derbiyi 3 farklı kazanıp ikili averajı lehine çevirmesi ve Beşiktaş'ın kalan iki haftada en az 3 puan kayıp yaşaması ve Fenerbahçe'nin de 3 rakibinden birine takılması gerekiyor. Terim'in son iki şampiyonluğunda Beşiktaş'ı Türk Telekom'da iki derbide de deviren Galatasaray'ın geçen sezon olduğu gibi (0-0) bu sezon arkasında 50 bin taraftarı yok. Peki birer puan iki tarafı da mutlu eder mi? Fenerbahçe'nin aynı saatte deplasmanda Ankaragücü ve 3 gün sonra deplasmanlarda en tehlikeli takım olan Sivasspor maçında 6 puan alacağının garantisi yok. Derbi tarihi, kazanmak için şuursuzca hücum eden tarafların mağlubiyetleriyle dolu. Ne Terim tercih eder bunu ne de Sergen Yalçın…-
