Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BERCAN TUTAR

Kiev düşerse Atlantik de çöker

Ukrayna'ya askeri müdahale küresel siyasette bir dönemin kapanma ve yeni bir sayfanın açılması anlamına geliyor. Bu tarihi kırılmanın etkilerini önümüzdeki yıllarda daha net göreceğiz.
Tıpkı Rusya lideri Vladimir Putin'in Münih Güvenlik Konferansı'nda 10 Şubat 2007'de ABD'nin işgal ve kaos politikalarına yönelik "Böyle gitmez!" şeklindeki ünlü çıkışının sonraki yıllarda küresel dengeleri kökten değiştirmesi gibi.
Bugünkü Ukrayna krizinin dinamiklerini Putin daha o konuşmasında şöyle sıralamıştı: "NATO'nun genişlemesi barışın korunmasına katkı sağlamayacak. ABD'nin tek başına dünyayı yönetmesi daha fazla acıya neden olur. Bu faydalı da değil ahlaki de değil."
Batı dünyası Putin'in talep ve beklentilerini anlayamadığı gibi Rusya'nın rota değişikliğinin ne anlama geldiğini de öngöremedi. Şimdi bu stratejik miyopluğun bedelini ödüyorlar.

***


Geldiğimiz aşamada Putin'in konuşmasının da en az Winston Churchill'in 5 Mart 1946 tarihli Soğuk Savaş'ın başladığını vurguladığı 'Demir Perde' konuşması kadar 'tarih yazan' bir mahiyete sahip olduğunu görüyoruz.
Üstelik 10 Şubat'ta sadece Putin konuşmadı. Putin'den sonra söz alan dönemin Rusya Savunma Bakanı Sergey İvanov da Batılı liderlere ülkesinin artık Atlantik yerine Çin ve Hindistan başta olmak üzere İran ve Türkiye'nin de içinde yer alacağı 'Büyük Avrasya' açılımına öncelik vereceğinin altını çizdi.
Çok açık ifadeler kullanan İvanov, Atlantik'e şu tarihi ültimatomu vermişti: "Rusya bu ülkelerle bir anlayış birliğine daha kolay varıyor. Bu durumda Rusya'nın hem Amerika ile hem de Batı Avrupa ile ilişkileri gergin kalacaktır."
Haliyle Batı dünyası Putin gibi İvanov'u da önemsemedi. Rusya'nın ciddiyetini ancak 2008 Gürcistan Savaşı'nda anlayabildiler.
Ardından Rusya'nın ezber bozan çıkışları geldi. Türkiye'ye S-400 füze satışı, Hindistan ile nükleer santral sözleşmeleri, Çin ve İran ile 'sınır tanımayan' stratejik mutabakatlar, Suriye ve Libya hamleleri, Orta Asya ve Kafkasya'yı yeniden dizayn ile Kırım'ın ilhakı adeta Atlantik'in kimyasını altüst etti.

***


Bu gelişmelere bakınca Putin'in 15 yıl önceki 'ABD tek başına dünyayı yönetemez' itirazının küresel statükoda ne tür derin çatlaklara yol açacağını çoğu kimse hayal dahi edememişti.
Şimdi de benzer bir durum söz konusu. Ukrayna harekâtı ile birlikte 1991'den sonra SSCB'nin yıkılmasıyla kurulan sistem tarihe karışıyor. İki kutuplu dünya yerine inşa edilen 'Neo-liberal dünya düzeni' temellerinden sarsılıyor.
Kiev'in düşmesi bu bağlamda Atlantik'in de jeopolitik çöküşü anlamına gelecektir. ABD ve NATO, bu çöküşü engellemek için Ukrayna'yı Rusya için ikinci Afganistan yapma çabası içinde. Ancak bu strateji de akamete uğrayacaktır. Suriye'de de aynı tezgâhı denediler. Dolayısıyla ABD ve NATO, Rusya'yı Yugoslavya, Irak ve Libya sanarak büyük bir hesap hatası yapıyor.
Çünkü Rusya yalnız değil. Bu bağlamda Batı'nın Soğuk Savaş'taki siyasi ve ekonomik nüfuz bölgeleri stratejisi işe yaramayacaktır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA