Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

Bir yıl önce... Bir yıl sonra

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Profesör Numan Kurtulmuş ve eşi Sevgi Kurtulmuş'un resepsiyonu var... 23 Nisan resepsiyonu... TBMM tören salonunda.
Bugün... Saat 20.00'de.
Meclis'in açılışının 105. yılı nedeniyle.
Geçen yıl da... Yine 23 Nisan akşamı... Aynı yerde resepsiyon vardı... Geleneksel.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da vardı... Salondakilerle sohbet.
Sonra... Erdoğan ile Kurtulmuş, tören mekânının yanındaki Mermerli Salon'a geçtiler.
Resepsiyona katılan liderler... Ve siyasi parti yöneticileri de davet edildiler.



Meclis Başkanı Kurtulmuş... Cumhurbaşkanı Erdoğan... CHP Genel Başkanı Özgür Özel... TBMM Başkanvekili Celal Adan... DSP Genel Başkanı Önder Aksakal... HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu... AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler... MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay... Ve bazı milletvekilleri.
Çay... Sohbet... Toplumun hoşuna giden bir fotoğraf.
Tam bir yıl geçti aradan.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'tan, bu akşam yapılacak resepsiyonun davetiyesi gelince...
Geçen yılki fotoğrafı düşündük... Keşke tekrarlanabilse.
Türkiye'nin... Gergin siyasetin... Böyle fotoğraflara ihtiyacı var.

***

KÖYDEN... BAŞKENTE

Nejat Akgün'ün kitabı... Sayfa 265... La Nation Belge Gazetesi'nden Chalux... Ankara'yı anlatıyor:
Başkent, donuk ve tozlu... Ama öyle bir coşku var ki.
Otomobil, ilkel yolda, hoplaya zıplaya ilerliyor.
Türkiye'nin başkenti olan bu köyün iki otelinden birine götürüyorlar beni... Karmakarışık, pis ve kirli bir köy bu.
Ama birkaç ayda bir başkent kurulamaz ki.
Buraya on yıl, yirmi yıl sonra uğramalı.
Dün... Kirli ve bitli, iki otelin olduğu Ankara... Bugün... Beş yıldızlı otellerle, gökdelenlerle, milyon dolarlık villalarla dolu.

***

'BURASI ANKARA'

Mustafa Kemal Paşa, Ankara'da... Meclis açılıyor... Kurtuluş Savaşı devam ediyor... Sonra Cumhuriyet kuruluyor.
Bu süreçte Ankara'ya gelen yabancı gazeteci çok.
Nejat Akgün... (A Haber Ankara Temsilcisi Murat Akgün kardeşimizin babası.) O dönemde yazılanları derledi... Burası Ankara... 1996... Ankara Kulübü yayını... 487 sayfa.
Örnek mi dediniz? Okuyalım:
"Ankara dedikleri bir büyük Asya köyünden başka bir şey değildir... Türk Rönesans'ını yöneten bin kadar enerjik insanın biriktiği bu kent, başkentlerin en konforsuz olanıdır."
Bir başka örnek... Le Matin Gazetesi'nden:
"Ankara'nın bir başkente benzer yanı yok... Burası basit ve konforsuz evlerden oluşan bir kasaba... Rusya'nın hiçbir yerinde Ankara'da üşüdüğüm kadar üşümedim."
Ve... 2025... "Burası Atatürk'ün modern Ankara'sı."

***

ROMAN GİBİ

Atatürk dönemi... Ankara... Şehir planı dışında kalan 300 bin metrekarelik arsa... Kimsenin işine yaramaz.
Arsa... Rahmetli bir paşaya ait... Abdi Paşa.
Birileri... Dönemin yine ileri gelenleri... Bu arsayı, Abdi Paşa'nın mirasçılarından satın aldılar... Metrekaresi 25 kuruşa.
Belediye... Bu konuya olumlu bakmadı.
Şehir planı değişmedi.
Ama... "Bütün canlılar bir gün ölümü tadacaktır." Büyük Atatürk ölünce...
Kim takar belediyeyi? Şehir planı çöpe atıldı... Rüşvet... Yolsuzluk... Yeni plan... Yükselen inşaatlar.
Benzer olay o kadar çok ki... Roman olur... TV dizisi olur.

***

ACI AMA GERÇEK

Atatürk... Bozkır'ın ortasında modern ve planlı bir başkent yaratmak ister.
Uluslararası yarışma... Hermann Jansen'in projesi kazanır... Alman mimar ve şehir plancısı.
Ünlü mimar, ilk karşılaşmasında, tercüman aracılığıyla Atatürk'e sorar:
- Sizin, bir kent planını uygulayacak ve arkasında duracak kadar güçlü bir yönetiminiz var mı?
Atatürk sinirlenir... Tepki gösterir:
- Koca bir ülkeyi yedi düvelin elinden kurtarmışız... İmparatorluğun küllerinden yeni bir devlet çıkarmışız... Reformlar yapmaktayız... Bütün bunları başaran bir rejimin, bir şehir planını uygulayacak güçte olup olmadığını nasıl sorabilirsiniz?
Ve... Gelelim daha sonra olup bitenlere...
Atatürk... 10 Kasım 1938'de hayatını kaybetti... Rahmetle, şükranla, saygıyla anıyoruz.
Ölümünden tam bir ay sonra... 9 Aralık 1938'de... Ünlü Alman mimar ve şehir plancısı Hermann Jansen'in Türkiye'deki görevine son verildi.
İmar İdare Heyeti'nin 131 sayılı kararıyla... Karar, devlet arşivinde.

***

HEPSİ GERÇEK

Arsa... İmar... Belediye... Rant... Ruhsat... Açgözlülük... "Bitmeyen senfoni."
Atatürk'ün yakın çevresinden "Gazeteci... Yazar... Milletvekili" Falih Rıfkı Atay, kitabında "o kadar çok şey" anlatıyor ki.
Yabancı uzmanın (Hermann Jansen) rüşvetle ve nüfuzla yola gelmediğini gören bazı etkin kişiler... Atatürk'ün ölümünü beklerler.
Zira... Atatürk planlı bir yapılanma istemektedir.
Bazı kişiler... İçlerinde dönemin yüksek bürokratları da vardır... Ankara'da bazı arsaları kapatmışlardır.
Ve... Atatürk ölünce de... Düğmeye basmışlardır... Şehir planı çöpe... Hoş geldin plansız yapılaşma... Hoş geldin rant düzeni.

***

BAHÇELİEVLER

Bir zamanların en görkemli, en pahalı sitesi:
Bahçelievler Yapı Kooperatifi.
Bahçe içinde, tek katlı, modern villalar.
Arsası, Atatürk döneminde alındı.
Alanlar... Kooperatif kurucuları... Üyeleri... Dönemin en üst yöneticileri.
Atatürk ölünce... Hemen plan değişti... Villalar inşa edildi.
Ve... Aradan seneler geçti... O villalar şimdi çok katlı apartman.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.