Türkiye'nin en iyi haber sitesi
FUNDA KARAYEL

Sultan Abdülhamid’in saati satılmamalı müzede sergilenmeli

Bundan tam bir yıl önce, aylar yine ağustosu gösterdiği vakit bu köşede bir müzayede skandalını yazmışım. Neydi konu hatırlayalım... Mustafa Kemal Atatürk'e ait olduğunu belirtilen minyatürlü baston, açık artırma ile satılacaktı. Baston, Kültür ve Turizm Bakanlığı kültür varlıklarına kayıtlı bir eser olmadığı için bastonun sahte olduğu tartışmaları başlamıştı. Halbuki durum farklıydı, bastonla ilgili kayıt bulunamamıştı. Baston sahte değil gerçekti ancak kaçaktı. Ben de yazımda 'Bir müzayedede böyle bir hataya nasıl düşülebilir?' diye sormuştum.



İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, müzayede şirketinin kurucusunun evinde yapılan arama sonrası bastona hemen el koydu. 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na Muhalefet suçundan adli işlem yapıldı. Evet tam bir yıl sonra aynı şirket bir müzayede daha yapıyor, hatta açık artırma yarın saat 15.00'te başlayacak. Müzayede koleksiyonunda Osmanlı sultanları ile sarayın yüksek erkanına ait 200 eser yer alıyor. Koleksiyon teklif usulü, 1 dolar başlangıç fiyatı ile satışa çıkarılıyor. Müzayedenin öne çıkan en önemli eserleri arasında Sultan 2. Abdülhamid Han'a ait murassa altın cep saati yer alıyor. 1 dolardan satışa çıkarılan saatin şu an değeri 75 bin dolara yükseldi. Cep saati, 19. yüzyıl Osmanlı İslam Halifesi ve Osmanlı Sultanı II. Abdülhamid Han'ın şahsına özel olarak imal edilmiş, 18 ayar altın üzeri elmaslarla bezeli olarak tasarlanmış.



SAAT KAYITLI
Baston skandalından sonra saatin gerçekliğinden şüphe ettim ve araştırmaya başladım. Sultan II. Abdülhamid Han'a ait saatin kayıtlı ve izinli olduğunu öğrendim. Bu özel saatin ön kapağında Sultan'ın Osmanlıca el Gazi mahlaslı inisiyali, arka kapağında ise Latin harfli inisiyali bulunuyor. Müzayedede emsalleri Dolmabahçe Sarayı'nda değerli eşyalar sergi salonunda sergilenen, padişaha özel olarak yapılmış tabak da yer alıyor.
Öte yandan Sultan II. Abdülhamid Han'ın kızı Ayşe Sultan'a ait Baccarat karaf da dikkatimi çeken eserlerden.
Bir de bir fes var. 19. yüzyıl Osmanlı Sarayı işi fes, yüzeyi gümüş; sırma ipliklerle stilize edilmiş, floral ve geometrik dekorlu, lale motifleri ile bezeli. Gümüş sırma püskülleri var. Osmanlı'nın yüksek zevkini gözler önüne seren nadir eserlerden. Başta saat olmak üzere bu eserlerin ne kadara satılacağı merak konusu..



Açıkçası bir devlet büyüğümüze ait olan böyle özel bir saatin açık artırmaya girmesiyle ilgili naçizane olarak şunu söylemek istiyorum; Sultan II. Abdülhamid Han gibi tarihimizin en önemli kahramanlarından birine ait olan bir saat, keşke açık artırma ile satılıp tek bir kişinin koleksiyona girmese, bir kişinin himayesinde olmasa ve bir müzede sergilenebilse... Evet, kayıtlı olduğu için açık artırma ile satışında hiçbir sorun yok ama böyle nadir eserleri keşke bir müzede görüp inceleme şansımız olsaydı demeden de kendimi alamıyorum.
Bu arada Kültür ve Turizm Bakanlığı ise 'Tarihi eser bulunduğunda neler yapılmalıdır?' sorusunu şöyle yanıtlıyor:
"2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na göre; devlete, kamu kurum ve kuruluşlarına ait taşınmazlar ile özel hukuk hükümlerine tabi gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde bulunan taşınmazlarda varlığı bilinen veya ileride meydana çıkacak olan tarihi eserler devlet malı niteliğindedir."




ZEYREK'TEKİ ÇİNİLİ HAMAM BİENAL İÇİN AÇILIYOR

İstanbul'un tarihi alanları kapsamında UNESCO Dünya Mirası listesine alınan dört semtinden biri olan Zeyrek'teki The Çinili Hamam, kentin Bizans, Roma ve Osmanlı'ya ait tarihi ve kültürel mirasını en iyi yansıtan örneklerinden biri. Mimar Sinan'ın İstanbul'da yaptığı ilk ve en büyük hamamlardan biri olan yapı, hamam işlevini koruyarak geleneksel mimari ve kültürel kullanımını yeniden yaşatırken, aynı zamanda müze ve etkinlik alanı ile kentin kültür ve sanat haritasındaki yerini almayı hedefliyor. Neden bunları anlatıyorum derseniz...



1540'larda, Barbaros Hayrettin Paşa tarafından Mimar Sinan'a yaptırılan The Çinili Hamamı, önümüzdeki sene gerçekleşmesi planlanan açılışından ve hamam olarak kullanımından önce ziyaret edilebilecek. Çinili Hamam, kapılarını geçici olarak ilk kez İKSV'nin 17 Eylül-20 Kasım tarihleri arasında düzenleyeceği 17. İstanbul Bienali'ne ev sahipliği yapan mekanlardan biri olarak ziyaretçilerine açacak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA