Dilekçede davalıların haksız rekabet eylemi dışında hukukun temel kurallarını görmezden gelerek reklamverenlere yönelik bir 'yanıltma' hali yaratacak şekilde, kamuoyunda Vatan'ı SABAH'ın rakibi gibi göstermeye çabaladıkları vurgusuna yer veriliyor. SABAH gazetesine reklam verilmesi halinde reklamverenlerin hedefledikleri kitlelere ulaşamayacakları yönünde bilimsel ve fiili hiçbir dayanağı bulunmayan bir şartlanma yaratıldığı iddiasına yer verilen dilekçede, "İlanlar yoluyla ortaya çıkan eylem öncelikle TTK'nın 56. ve 57'nci maddelerinde dayanağını bulan ve 'haksız rekabet' olarak tanımlanan durumun ta kendisidir" denildi. Vatan'ın bu eyleminin açık saldırı olarak yorumlandığı dilekçede, 'aldatıcı hareketler, dürüstlük kuralına aykırı ısrarlı yayınlar ve eylemler' yoluyla iktisadi rekabetin suiistimal edildiği belirtildi. Dilekçede
, yayınların sadece reklamverenleri değil tüketicileri de etkilendiğine işaret edilerek "Dürüstlük kuralına aykırı yayın ve fiilleriyle Türk gazete okurunu yanıltmak, hukuka aykırı şekilde müvekkilimizi incitmek ve kötülemek, yazılı basına reklam veren kişi ve kuruluşları yanıltarak müvekkilimiz aleyhine etkilemek açıkça ve tartışmasız biçimde haksız rekabettir" denildi.