Türkiye'nin en büyük televizyon üreticilerinden Vestel'in patronu Ahmet Nazif Zorlu'nun önceki gün yaptığı, "Devlet dairelerinde yabancı marka televizyonları görmek zoruma gidiyor" açıklaması, küresel krizin ardından ABD ve AB ülkeleri gibi liberalizmin kalesi ülkelerle, gelişen ekonomilerin ardı ardına attığı korumacılık adımlarını tekrar gündeme getirdi. Mali krizdeki Avrupa Birliği ülkelerinin yanı sıra ABD ve gelişmekte olan ülkeler, dünyada artan ticari korumacılık önlemlerini daha önceki G-20 Zirveleri'nde verdikleri sözün aksine üreticileri lehine hızla artırmaya devam ediyor. Korumacılık konusunda ABD ile birlikte başı çeken ülkeler arasında Avrupa ülkelerinin yanısıra Rusya, Çin, Arjantin ve Hindistan geliyor. Global Trade Alert'ın (GTA) verilerine göre küresel krizin patlak verdiği dönemdeki ilk G-20 Zirvesi'nden bu yana dünya ekonomisini olumsuz yönde etkileyen 689 ciddi korumacılık önlemi alındı. Dünyadaki modanın tersine giderek, korumacılık zırhına en az bürünen ülkelerin başında ise Türkiye, Meksika, Güney Kore, Avustralya ve Suudi Arabistan yer alıyor.
'
KARŞIYIZ' DEYİP TERSİ YAPILIYOR
Dünya ekonomisinin yaklaşık yüzde 90'ını temsil eden G-20 ülkeleri, yapılan zirve ve toplantılarda her zaman küresel büyümenin dengeli şekilde gerçekleşmesi ve kordineli bir işbirliğinden bahsediyor. Ancak bunun önündeki en büyük engellerden biri olarak gösterilen korumacılık konusunda 'karşıyız' mesajına karşın pratikte kimse adım atmıyor. Tıpkı Devlet Bakanı Ali Babacan'ın daha önce dile getirdiği gibi G-020 Zirvesi'nde herkes kendi çıkarına göre konuşuyor ve bu yönde kararlar alınmasını istiyor. Uluslararası Ticaret Birliği de (ICC) yayımladığı raporlarında GTA ile aynı sonuçlara ulaşarak, ülkeleri korumacılık konusunda daha dikkatli olmaya çağırdı.