GERÇEK ERMENİSTAN KURULDU, BAŞKENTİ PARİS
"Gerçek Ermenistan aslında kuruldu" diyen Ulağlı, günümüzde diasporanın başkentini Paris olarak seçtiği ütopik bir devletin aslında var olduğunu söyledi. Neredeyse bir devlet büyüklüğünde bütçe ve ekonomik imkanlara sahip Ermeni Diasporasının bir imparatorluk gibi dünyadaki emperyal güçlerle ortak hareket ettiğini belirten Ulağlı, ABD'de senatörler, Avrupa'da politikacı ve yerel yöneticilerle kurulan çıkar ilişkisine dikkat çekiyor.
BARIŞ HER ŞEYİ DEĞİŞTİRİR
BBC Dünya Servisi Russell Padmore'e göre, ülke IMF, Dünya Bankası ve Asya Kalkınma Bankası'nın yanı sıra, Moskova'nın kredilerine de büyük oranda bel bağlamış durumda. Padmore, "Sınırların yeniden açılması Ermenistan ekonomisinde büyük değişim sağlar. Özellikle çok çeşitli sektörleriyle büyük bir ekonomiye sahip Türkiye ile olan sınırın açılması, herşeyi değiştirecektir" açıklamasını yapıyor. Diaspora ekonomisinin en etkili isimlerinden Merkezi Washington'da bulunan Ermeni Ulusal Komitesi'nin Genel Başkanı Aram Suren Hamparian, "Ermeni diasporası birçok bakımdan kendisini Ermenistan Cumhuriyeti'nin ikinci ordusu gibi görür" diyor. Ancak IMF'nin Erivan'daki temsilcisi Teresa Daban Sanchez, Ermenistan'a gelen kaynakların yüzde 90'ı Rusya'dan geldiğini belirterek cevap veriyor.
Erdoğan sessiz çoğunluğa ulaştı
Kamusal Politika ve Demokrasi Çalışmaları Merkezi (PODEM) Araştırma Direktörü Sabiha Senyücel, gözlemlerini bizimle paylaşıyor: "Aslında diaspora dediğimiz, örgütlü kurumlar ve bize söylenen dünyadaki Ermeni nüfusunun belki de yüzde 10'nundan daha azını temsil ediyor. Ancak bu azınlıktaki kesim, diğer Ermenilerin toplamından çok daha büyük bir ekonomik ve politik güce sahip. Sizin duyduğunuz ses aslında sessiz çoğunluğa ait değil, bu radikal ve katı kurallara yönetilen gruba ait."
'ACINIZI PAYLAŞIYORUM'
Senyücel, Türkiye'nin aslında küçük ama önemli adımlarla dünyadaki diğer Ermenileri yanına çekebileceğini belirterek, "Onlar aslında Türkiye'den bunu bekliyor ama şu ana kadar 'Tarihçilere bırakalım tezi' sadece radikal grupların işine yaradı" diyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen yıl Başbakan iken yayınladığı taziye mesajının önemine değinen Senyücel şunları söylüyor: "Sayın Erdoğan'ın 'acınızı paylaşıyorum' sözü o kadar kritik ki, aslında dünyadaki sessiz çoğunluğun sesi oldu."
ALGI GERÇEKLİĞİN ÖNÜNE GEÇTİ
Soykırım iddialarını tarihi değil siyasi bir mesele olarak kabul etmemiz gerektiğini anlatan Senyücel, "Tüm dünyada algı gerçekliğin önüne geçti. İddialar, artık gerçeklikten bağımsız işleyen 'siyasi, ekonomik' bir konu haline geldi. Türkiye'nin iletişim, ikna, PR gibi modern zamanların tüm alternatiflerini sivil toplumla ortak hareket ederek, devlet politikası içinde kullanması gerekli" değerlendirmesini yaptı. Kaynak:Yenişafak