Garanti BBVA Emeklilik Genel Müdürü Gökhan Koca, bireysel emeklilik sisteminin (BES) sektörün yılın ilk yarısında güçlü bir performans sergilediğini belirterek, 2025 Ağustos sonu itibarıyla yüzde 42 büyüme kaydedildiğini vurguladı. Koca, "Enflasyonun üzerinde bir reel büyüme yakaladık. Bu rakam, fon getirilerinin de oldukça güçlü geldiğini gösteriyor. Ancak ülke potansiyeline baktığımızda, hâlâ OECD ortalamalarının gerisindeyiz" dedi. 2026
SONUNDA HAYATA GEÇER
Koca, sektörde uzun süredir gündemde olan Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) konusunda da beklentilerini paylaştı: "Orta Vadeli Program'da yer aldığı üzere, sistemin 2026 sonuna kadar hayata geçmesi bekleniyor. Bu konuda tarafların önemli bir kısmı istekli, çünkü artık bu dönüşüm bir zaruret haline geldi. Ancak işveren maliyetlerinin arttığı bir dönemde bu adımın zamanlaması kritik olacak."

20 YILIN IKI KATINA ULAŞACAK
Yeni sistemin devreye alınmasıyla birlikte ilk iki yılda 20 milyon katılımcıya ulaşılabileceğini belirten Koca, "Mevcut BES'in 20 yılda ulaştığı sayısının iki katı. İki yılda fon büyüklüğünün milli gelirin yüzde 10'una yaklaşacağını öngörüyoruz" açıklaması yaptı.
'FON GETİRİLERİNDE BU YIL REEL ANLAMDA CİDDİ TOPARLANMA VAR'
Bireysel emeklilik fon getirilerini de değerlendiren Koca, geçtiğimiz yıl yüzde 2.6 seviyesinde olan reel getirinin bu yılın sekizinci ayı itibarıyla yüzde 8'e yaklaştığını ifade etti: "Reel getiri açısından fena durumda değiliz. Ancak mevduat faizlerinin yüzde 50'lere ulaştığı bir dönemde katılımcılar doğal olarak kıyaslama yapıyor. Bu durum farkın görünürlüğünü azaltıyor. Faizler aşağı geldikçe devlet katkısının ve fon performanslarının etkisi çok daha net hissedilecek." Koca, fon yönetiminde altın ve hisse senedi ağırlığının yeniden arttığını da belirterek, "Son dönemde portföylerimizde altın ve hisse senedi oranını yüzde 40'a çıkardık. Bu dağılımın getiriler üzerindeki olumlu etkisini şimdiden görmeye başladık" dedi.

İKİNCİ BASAMAK SİSTEMLE YENİ BİR EVRİM BAŞLAYACAK
Tamamlayıcı emeklilik sisteminin işveren katkısını içeren "ikinci basamak" yapısıyla yönetileceğini vurgulayan Koca, bu modelin mevcut BES'ten ayrı bir mekanizma olarak tasarlandığını belirtti: "İşveren katkısının olduğu zorunlu modeller hassas yapılar. Dolayısıyla bu sistem büyük ihtimalle ayrı yönetilecek. Uzun vadede sosyal güvenlik sistemiyle birlikte daha entegre, hatta sağlık hizmetlerinin de dahil olabileceği hibrit bir yapıya dönüşmesi mümkün."
SİSTEM OTURUNCA SGK İLE İŞ BÖLÜMÜ OLABİLİR
Gökhan Koca, SGK'nın maaş ve sağlık giderleri yükünü paylaşacak bir iş bölümü modeline gidilebileceğini de ekledi: "SGK sağlık tarafına odaklanırken, biz katılımcılara uzun vadede öngörülebilir bir gelir güvencesi sunabiliriz. Bu sistemin gelişmesiyle birlikte, özel sağlık ürünleri ve tamamlayıcı sigorta çözümleri de bu yapının bir parçası haline gelebilir."