Son 20 yılda Türkiye'de üretim ekonomisinin omurgasını oluşturan Organize Sanayi Bölgelerinde (OSB) tarihi bir dönüşüm yaşandı. 2002 yılında 139 olan OSB sayısı, bugün 410'u aşmış durumda. Toplam sanayi parseli sayısı 60 bini geçerken, bu parsellerin yüzde 90'ı üretimde aktif hale geldi. O tarihte 415 bin kişi olan OSB'lerdeki istihdam, bugün 2.5 milyona ulaştı. Sadece 2023 yılında OSB'lerdeki yatırım teşvik belgelerinin tutarı 150 milyar TL'yi geçti. Bu yatırımların üçte ikisi ise doğrudan KOBİ'ler tarafından gerçekleştirildi.
Ancak üretim kadar önemli olan bir başka unsur, bu ürünlerin zamanında ve uygun maliyetle pazarlara ulaştırılması. OSB'lerin büyük çoğunluğu karayolu taşımacılığına bağımlı. Ancak artan yakıt fiyatları, AB'nin karbon salımı düzenlemeleri ve sınır ötesi lojistikteki maliyet baskısı üreticileri zorluyor. Son verilere göre yalnızca Marmara Bölgesi'ndeki OSB'lerden her gün 120 bin kamyon çıkıyor. Bu da hem lojistik hem çevre açısından sürdürülemez bir tablo oluşturuyor. Bu noktada gözler yeniden raylara çevrilmiş durumda. Demiryolu taşımacılığı, uzun yıllar boyunca ihmal edilmiş olsa da son 20 yılda Türkiye ulaşım politikasında tekrar öncelikli konuma geldi. 2002 yılında 10 bin 959 kilometre olan demiryolu ağı, 2024 itibarıyla 14 bin 114 kilometreye ulaştı. Bunun 2 bin 251 kilometresi yüksek hızlı tren hatlarından oluşuyor. Bu alanda 20 yılda yapılan toplam yatırım 500 milyarı aştı.
SANAYİ ODAKLI ENTEGRASYON
Ancak bu hatların çoğu yolcu taşımacılığına odaklıydı. Şimdi, sanayi odaklı raylı entegrasyonun zamanı başladı. OSB'lerin demiryolu ağına doğrudan bağlanması, üretim ekonomisi için stratejik bir zorunluluk haline geldi. Yüksek lojistik maliyetlerini azaltmak, karbon salımını düşürmek ve ihracatta rekabet gücünü artırmak isteyen sanayiciler için raylı sistemler artık bir tercih değil, bir ihtiyaç.
Demiryolu taşımacılığı yalnızca çevre dostu değil, aynı zamanda çok daha ekonomik. TCDD Taşımacılık A.Ş. verilerine göre bir ton yükün kilometre başına taşıma maliyeti karayolunda ortalama 0.17 dolar iken, demiryolunda bu rakam 0.05 dolara kadar düşüyor. Ayrıca demiryolunun karbon emisyonu, karayoluna göre yüzde 80 daha düşük.Bu nedenle OSB'lerde raylı dönüşüm hızlanıyor.
İŞTE RAYLARLA BULUŞAN OSB'LER
Demiryolu altyapısına entegre edilen veya projelendirme aşamasındaki bazı Organize Sanayi Bölgeleri:
Bursa–TEKNOSAB (Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi)

Yeni yapılan Bandırma–Bursa–Yenişehir– Osmaneli demiryolu hattı ile bağlantı kuruluyor.

Avrupa'ya doğrudan ihracat hedefleniyor.
Kayseri OSB

TCDD ile ortak yürütülen proje kapsamında yük terminali kuruluyor.

Günde 20 tren seferi planlanıyor.
Konya Karma OSB

Konya Garı'na bağlantılı 12 km'lik yeni hat planlanıyor.

Hububat ve makina üreticileri için kritik öneme sahip.
Kars Lojistik OSB

Bakü–Tiflis–Kars hattı üzerinden Çin ve Orta Asya ile entegre.

Yılda 3.5 milyon ton taşıma kapasitesine ulaşması bekleniyor.
Eskişehir OSB

Mevcut demiryolu ağıyla bağlantılı, raylı sistemle limanlara yük taşımacılığı başlatıldı.

Raylı iç lojistik sistem geliştirme çalışmaları sürüyor.
Ankara – Başkent OSB

OSB içi mikro raylı sistem projelendirildi.

Hammadde taşıma, çalışan servisi ve atık yönetiminde raylı sistem hedefleniyor.
Mersin-Tarsus OSB

Mersin Limanı'na doğrudan demiryolu bağlantısı kurulması için proje onaylandı.

Güneydoğu Anadolu'dan limana hızlı sevkiyat sağlanacak.
TÜRKİYE'NİN COĞRAFİ AVANTAJI DEMİRYOLU İLE GÜÇLENİYOR
Türkiye, Çin'den Avrupa'ya uzanan Orta Koridoru üzerinde bulunuyor. Bu hat üzerindeki ülkeler, demiryolu altyapısını güçlendirerek küresel tedarik zincirlerinden daha fazla pay almak istiyor. Türkiye'nin OSB'leri eğer demiryolu altyapısı ile bu hatta entegre edilebilirse, ihracat ürünleri ortalama 15 gün içinde Avrupa pazarına ulaşabilecek. Bu da Çin'e kıyasla hem coğrafi hem stratejik avantaj sağlayacak.
BTK (Bakü–Tiflis–Kars) hattına entegre edilen Kars Lojistik OSB bu bağlamda pilot bölge olarak öne çıkıyor. TCDD'nin bu hatta yılda 3.5 milyon ton yük taşımayı hedeflediği belirtiliyor. Benzer şekilde, Marmara'daki limanlara bağlanan demiryolu OSB hatları, ihracat sürecinde karayolunun yerini alacak yeni bir yapı oluşturuyor.
BİR YATIRIM MODELİ
Yeni nesil OSB'lerde sadece dış bağlantı değil, iç ulaşım da raylı hale getiriliyor. Ankara Başkent OSB ve Bursa OSB'de başlatılan projelerde, OSB içi hafif raylı sistemlerle hammaddenin fabrika içi dağıtımı, çalışan servisi ve lojistik süreci raylar üzerinden yapılacak. Bu sayede trafik, zaman kaybı ve emisyon gibi sorunlar minimize edilecek.
Sanayiciler için bu dönüşüm yalnızca lojistik değil, aynı zamanda yatırım çekme açısından da önemli. Kayseri OSB Yönetimi, demiryolu hattı projesi duyurulduktan sonra yatırımcı başvurularının yüzde 28 oranında arttığını belirtti. Aynı şekilde, Bursa TEKNOSAB projesine dahil olan firmaların büyük çoğunluğu demiryolu bağlantısı olan parselleri tercih ediyor.
KOBİ'LERİN YENİ REKABET GÜCÜ
Türkiye'nin OSB'lerde kurduğu büyük üretim ağı, raylı sistem entegrasyonu ile bir üst seviyeye geçmeye hazırlanıyor. Bu dönüşüm yalnızca büyük firmalar için değil, KOBİ'ler için de hayati önemde. Küçük üreticiler, yüksek lojistik maliyetleri nedeniyle zaman zaman rekabet dışı kalabiliyor. Ancak OSB'lerin raylı sisteme entegre olması, bu işletmelere de ölçek ekonomisi yoluyla güç katacak.