Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin tam anlamıyla bir "istikrar ve refah" bütçesi olduğunu belirterek, doğalgaz ve elektrikteki devlet destekleri ile asgari ücret tutarına kadar olan tüm ücretlerin vergi dışı tutulmasının da dikkate alınması durumunda, sosyal harcamalara ayrılan kaynaklar 2 trilyon 382 milyar liraya ulaştığını söyledi. Yılmaz bu tutarın bütçeye oranının yüzde 12.6 olduğunu vurguladı.
90 MİLYAR DOLAR KAYNAK
TBMM Genel Kurulu'nda görüşmelerine başlanan 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin sunuş konuşmasını yapan Yılmaz, 2026 yılı bütçesinde afet risklerinin azaltılması, depremlerin yol açtığı hasarların süratle giderilmesi ve afetlere dayanıklı şehirlerin inşası için toplam 653 milyar lira kaynak ayrıldığının altını çizerek, "Son üç yılda merkezi yönetim bütçemizden 2025 yılı fiyatlarıyla 90 milyar dolar tutarındaki önemli bir kaynağı depremin yaralarının sarılması için kullandık" dedi.

Cevdet Yılmaz, sosyal konut finasmanının desteklenmesi amacıyla bütçede 100 milyar lira kaynak ayrıldığını ifade etti. 2026 yılı bütçesini de insan odaklı bir kalkınma yaklaşımıyla, toplumun tüm kesimlerini gözeten ve koruyan bir anlayışla hazırladıklarının altını çizen Yılmaz, "Sosyal yardım bütçesini, 2026 yılında 917 milyar liraya çıkarıyoruz. Bu tutar bütçemizin yüzde 4.8'ine denk gelmektedir" dedi.
2.4 TRİLYON TL HARCAMA
Vatandaşların elektrik ve doğal gazı daha ucuza kullanabilmeleri için 2026 yılı bütçesinde 373 milyar lira kaynak öngördüklerini ifade eden Yılmaz, "Halihazırda meskenlerde kullanılan elektriğe ortalama yüzde 54, doğalgaza ise yüzde 45 destek verilmektedir. 2022 yılı Ocak ayı itibarıyla, asgari ücrete kadar tüm çalışanlarımızın ücretlerini vergi dışı tuttuk. Dolayısıyla bu imkândan tüm çalışanlarımız yararlanmaktadır. Bu kapsamda 2026 yılında 1 trilyon 92 milyar lira vergi istisnası öngörüyoruz. Doğalgaz ve elektrikteki devlet destekleri ile asgari ücret tutarına kadar olan tüm ücretlerin vergi dışı tutulmasını da dikkate aldığımızda, sosyal harcamalara ayrılan kaynaklar 2 trilyon 382 milyar liraya ulaşmaktadır. Bu tutarın bütçemize oranı yüzde 12,6 seviyesindedir" şeklinde konuştu.

AİLE-ÇOCUKLARA KAYNAK
Bütçede yer verilen bazı programların 2026 yılı ödeneklerine dikkat çeken Yılmaz, "Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi programına bir önceki yıla göre yüzde 30'un üzerinde, Çocukların Korunması ve Gelişiminin Sağlanması programına yüzde 34, Kadının Güçlenmesi programına yüzde 35 artışla kaynak ayırmayı öngörüyoruz" vurgusunu yaptı.
NÜFUS BEKA MESELESİ
Nüfus konusunu beka meselesi olarak gördüklerinin altını çizen Yılmaz, "Aile ve Gençlik Fonu kapsamında verilen kredi desteğini, 2026 yılı Ocak ayı itibarıyla eşlerden her ikisinin 18-25 yaş aralığında olduğu başvurularda 250 bin liraya, en az birinin 26-29 yaş aralığında olduğu başvurularda ise 200 bin liraya çıkarıyoruz" dedi.

EMEKLİYE 23 YILDA % 621 REEL ARTIŞ
AK Parti hükümetleri döneminde, çalışanlar ile emeklilerin aylık ve ücretlerinde enflasyonun üzerinde reel artışlar yaptıklarını vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti: "En düşük devlet memuru aylığı, temmuz itibarıyla 50 bin 503 liraya yükseldi. 2002'ye göre reel artış yüzde 262 oldu. En düşük emekli aylığı temmuz itibarıyla 16 bin 821 TL'ye yükseldi. En düşük emekli aylığındaki reel artış 2002'ye göre yüzde 621. İmkânlarımız arttıkça, enflasyonun düştüğü bir ortamda kalıcı refah artışını sağlayacak şekilde tüm kesimlerin şartlarında iyileştirme yapacağız."
2027'DE TEK HANE ENFLASYON
Dezenflasyon sürecinin program takvimine uyumlu şekilde ilerlemesinin, yılın ikinci yarısında çok daha somut biçimde hissedildiğini anlatan Yılmaz, "Kasım 2025 itibarıyla yıllık tüketici enflasyonu yüzde 31.1 düzeyine kadar gerilemiştir. Temel mal enflasyonunda çok daha belirgin bir düşüşle bu oran yüzde 18.6 olmuştur. Aralık ayına yönelik enflasyon görünümü de olumlu seyretmektedir. Önceliğimiz açık ve nettir. 2026 yılında enflasyonun yüzde 20'nin altındaki bir seviyeye inmesini, fiyatlama davranışlarında yapışkanlığın kalıcı olarak kırılmasını ve 2027 yılından itibaren enflasyonun tekrar tek haneli seviyelere düşürülmesini hedefliyoruz" dedi.

İŞTE AYRILAN SOSYAL KAYNAKLAR
Ödeme gücü olmayan vatandaşların sağlık primi giderlerini karşılamak amacıyla 157 milyar lira.
65 yaş üstü yaşlıların, bakıma ihtiyacı olan engelli vatandaşlar ve yakınlarına bağlanan aylıklar kapsamında 106 milyar lira.
Sosyal konut finansmanının desteklenmesi amacıyla 100 milyar lira.
Engelli vatandaşların evde bakımına destek amacıyla 90 milyar lira.
Engelli vatandaşların eğitim desteği için 56 milyar lira.
Doğum yardımı ödemeleri için 44 milyar lira.
Ekonomik yoksunluk içinde olan çocukların aileleri yanında yetişmelerine imkân sağlayan sosyal ve ekonomik destek ödemeleri için 23 milyar lira.
Koruyucu aile uygulaması kapsamında yaklaşık 3 milyar lira.
Elektrik ve doğal gaz fatura desteği 373 milyar TL.
Asgari ücrete kadar ücretin vergi dışı tutulmasına 1.1 trilyonT L
MİLLİ GELİRDE İTALYA'YI GEÇECEĞİZ
Türkiye'nin artık "yüksek gelirli ülkeler ligi"ne girmeye hazırlanan bir ülke olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Bu yolculuk, Türkiye Yüzyılı rotasında büyük bir dönüşüm hamlesidir. Bu kapsamda 2026 yılı, Orta Vadeli Programımızın en kritik yılıdır" dedi. 2025 yılı üçüncü çeyreği itibarıyla GSYH'nin 1trilyon 538 milyar dolara ulaştığını belirten Yılmaz, "Aynı dönemde kişi başına milli gelirin ise yaklaşık 17 bin dolar seviyesine çıktığı görülmektedir" diye konuştu. Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü: "Yıl sonu tahminimiz kişi başına gelirde 17 bin 748 dolardır. 2025 yılına ilişkin tahminlerin gerçekleşmesi halinde nominal dolar bazında Türkiye ekonomisi, dünyanın 16'ncısı, Satın Alma Gücü Paritesine göreyse 11'inci büyük ekonomisi olacaktır. Böylece İtalya'nın ekonomik hacmini geçerek Avrupa'nın da 4'üncü büyük ekonomisi olmayı bekliyoruz" açıklamasında bulundu.
GABAR'DA 81 BİN VARİL ÜRETİM
Petrol ve doğalgaz gibi birincil enerji kaynaklarında dışa bağımlılığın yüksek olmasının Türkiye'nin enerji arz güvenliği ve dış ticaret dengesi üzerinde önemli etkiler oluşturduğunu ifade eden Yılmaz, "Gabar'da 57 bin varil olan günlük petrol üretimimizi, 81 bin varile çıkardık. Bunun 100 binleri aşacağını düşünüyoruz. Akkuyu'nun devreye girmesini ve elektrik ihtiyacımız yaklaşık yüzde 10'unun karşılamasını öngörüyoruz" dedi.