Bir yanda ABD Başkanı Donald Trump'ın başlattığı ticaret savaşları, diğer yanda durgunluk içinde enflasyondan kurtulmaya çalışan gelişmiş ekonomiler... Dünya ekonomisinde taşlar yerinden oynadı masa dağıldı ve aynı zamanda yeni bir dünya düzeni kuruluyor. Bu denklemde Türkiye'nin de önemi her zamankinden daha fazla artmaya başladı. Türkiye-AB arasındaki ticaretin toplamı 2024 itibarıyla 216.2 milyar dolar seviyesinde. Türkiye'nin toplam ihracatının yüzde 41.6'sı AB ülkelerine. Türkiye, AB'nin beşinci en büyük ticaret ortağı. 2003 yılından bu yana Türkiye, 270 milyar dolardan fazla yatırım çekti. Bunun yüzde 70'e yakını Avrupa'dan geldi.
TÜRKİYE ÇİN'E ALTERNATİF
Hem sanayide hem ticarette gerek konumu gerekse üretim kalitesi ve gücü ile Türkiye ekonomisi Amerika, Avrupa Birliğİ ve Uzakdoğu ülkeleri için çok daha değerli bir hale geldi. Oxford Economics'e göre AB'nin misillemesinin temmuz ayında yürürlüğe girme ihtimali, Euro Bölgesi'nin GSYİH'sinin 2030 yılı sonuna kadar yüzde 0.3 daha az olması yönünde. 90 gün ara verilmesine rağmen AB, ABD'ye yapılan 380 milyar euroya (416 milyar dolar) kadar ihracata yüzde 20'lik yeni bir vergiyle karşı karşıya. Brüksel'deki politika yapıcılar Çin'inkine benzer bir yanıt vermeyi düşünüyor. AB, ABD korumacılığına karşı koymak için Hint-Pasifik ve Küresel Güney'deki ülkelere ulaşmayı planladığını söylüyor.

AB YENİ MÜTTEFİKLER ARIYOR
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, yeni bir Avrupa Birliği'ne ihtiyaç duyulduğunu ve AB'nin kendine yeni müttefikler aradığını belirtti. İspanya Başbakanı Pedro Sanchez de Vietnam'a yaptığı üç günlük ziyarette, Avrupa'nın yeni pazarları keşfetmesi gerektiğini belirtti. Türkiye- ABD İş Konseyi Yürütme Kurulu Başkanlığı ardından Almanya iş Konseyi Başkanlığı ve şu anda DEİK/Türkiye-Avrupa İş Konseyleri Koordinatör Başkanı olan Mehmet Ali Yalçındağ, bu süreçte Avrupa başta olmak üzere zor durumda olan gelişmiş ekonomilerin tek çözüm formülünün Türkiye ile işbirliği olduğu görüşünde. Yalçındağ, "Masa dağıldı, dağılmaya ihtiyacı vardı. Böyle devam edemezdi. Dünyanın bir sarsılma ihtiyacı vardı bunu Trump yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dünya beşten büyüktür söylemini destekleyici bir süreç yaşayacağız" değerlendirmesinde bulundu.
2 TRİLYON DOLARLIK POTANSİYEL
Taşlar yeniden yerine otururken Türkiye-Avrupa ekseninde müthiş bir fırsatın ortaya çıktığını da belirten Yalçındağ, "Bu fırsatı Türkiye ve Avrupa iyi değerlendirip proaktif davranıp ön alır ve yeni bir sayfa açarsa tüm dünyada dengeler değişir. Artık yakın coğrafyalarla iş birliği daha değerli. Türkiye ve Avrupa 2 trilyon dolar ekonomisi 600 milyon nüfusu ile önemli bir güç. Başta Avrupa gücünün farkına varmalı ve oyunu ona göre kurmalı. Bu oyunu Türkiye ile kurarsa kazanır. Türkiye için de tarihi bir fırsattan konuşuyoruz. Türkiye her kesimiyle bu fırsatın farkında. Avrupa için bu oyun Türkiyesiz mümkün olmayacak. Türkiye takımın içinde pivot görevinde olacak. Rolünü iyi oynarsa hem Avrupa hem Türkiye çok kazançlı çıkacak" şeklinde konuştu.
OYUNU AVRUPA, ABD EKSENİNDE KURMAMIZ LAZIM
TÜRKİYE'NİN Batı ülkeleri için hem yatırım, hem üretim merkezi olabileceğini belirten Yalçındağ, "Çünkü bulunduğumuz jeopolitik konum itibarıyla mesafeler itibarıyla başta Avrupa olmak üzere sonra da Amerika'yı besler duruma gelebiliriz. Burada en önemli problemimiz bizim ölçek ekonomisi olur. Özellikle Amerika'yı beslemek birçok konuda zor. Buna birinci sene hazır olamayız ama beşinci sene hazır olabileceğimizi düşünüyorum. Biz oyunu önce Avrupa ekseninde kurmamız lazım" şeklinde konuştu. Türkiye'nin süratle önümüzdeki birkaç sene içerisinde 500 milyar dolar ihracat yapan bir ülke konumuna gelmesi gerektiğini de belirten Yalçındağ, "Buraya gelebilir miyiz? Gelebiliriz. Kapasitemiz var mı? Var. İştahımız var mı? O da var" dedi.