Ülkemizde ilk restoranını 1986 yılında açan McDonald's Türkiye, aradan geçen 39 yılda attığı yerelleşme adımlarıyla "bizden biri" olma konusunda önemli bir yol katetti. Açıldığı ilk günden beri başta çocuklar ve gençler olmak üzere geniş bir kesimin hayatına lezzet katan ve anılarında yer edinen markanın, Türkiye'de büyüme yolculuğu hız kesmeden devam ediyor. Bugün şirket, 278 restoranı ile ülke ekonomisine önemli bir katkı sunarken, 8 binden fazla kişiye istihdam imkanı sağlıyor. Ürün ve hizmetlerinin yüzde 98'ini yerel tedarikçilerden temin eden marka, sadece ülkemizde üretilmeyen ekipmanları yurtdışından ithal ediyor. SABAH'a açıklamalarda bulunan McDonald's Türkiye CEO'su Mwaffak Kanjee, "Türkiye'nin ekonomik büyümesine ve uluslararası rekabet gücüne destek olmaktan gurur duyuyoruz. Kadın ve genç istihdamını önceliklendirerek toplumsal kalkınmayı destekliyoruz" dedi. Kanjee ile hedeflerini konuştuk...
Yabancı markalara karşı "Ülkemizden kazanıp yurtdışına götürüyorlar" algısı vardır. Bu algıyla ilgili neler söylersiniz?
Kesinlikle bunun doğru bir yaklaşım olmadığını belirtmek isterim. McDonald's Türkiye, 2022'de Katarlı yatırımcı Kamal Saleh Al Mana'nın sahibi olduğu Boheme Investment GmbH tarafından satın alındı. Annesi Filistinli olan Al Mana, Türkiye'yi çok seven ve gıdanın dışında da başka alanlara da yatırım yapmak isteyen bir yatırımcıdır. Kendisinin başta turizm olmak üzere yatırım konusunda araştırmaları devam ediyor. Yani buradaki kazancın Amerika'ya götürülmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Biz Türkiye operasyonu olarak ana firmaya sadece isim hakkı ödüyoruz. Onun dışında kazandığımızı Türkiye'den başka ülkeye götürmek gibi bir durum söz konusu değil. Önümüzdeki dönemde yeni restoranlar açarak büyümemizi sürdüreceğiz.

Bu süreçte ne kadar yerelleşebildiniz?
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından yürütülen "McDonald's Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etki Analizi" araştırması, 2023 yılında yüzde 98 'yerli girdi' oranıyla cari açığın kapanmasına 110 milyon dolarlık katkı sağladığımızı ortaya koydu. Aynı yıl ülke ekonomisine toplam 298 milyon dolarlık katma değer sağladık. Başta gıda, tarım, perakende, idari ve destek hizmetler gibi sektörleri de dahil ettiğimizde toplam üretim katkımız 850 milyon dolar oldu. 2025'te bu rakamı 1 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz.
Sizinle başlayıp yurtdışındaki McDonald's restoranlarına tedarik sağlayan firmalar oldu mu?
Elbette oldu... Bu durum yerli tedarikçilere küresel rekabet gücü sağladı. Benimsediğimiz ithal ikame politikalarla cari açığın kapanmasına destek sağlamakla kalmayıp, McDonald's Türkiye'nin yerli tedarikçilerinin uluslararası kalite standartlarına uyum sağlamasına ve yurtdışındaki McDonald's restoranlarına da ürün tedarik etmelerine destek olduk.
McDonald's Türkiye birçok kişinin ilk sigortalı işyeri oldu. Sağladığınız istihdamla ilgili neler söylersiniz?
8 binden fazla çalışanımızla yılda yaklaşık 100 milyon müşteriye hizmet sunuyoruz. Hatta üretim süreçlerimizle 66 bin kişinin yaşamını etkiliyoruz.
Kadın ve genç çalışan oranınız nedir?
TEPAV araştırmasına göre, 2024 itibarıyla yüzde 48.9 kadın çalışan oranıyla sektör ortalamasının üzerindeyiz. Üst ve orta düzey yönetici pozisyonlarındaki kadın oranı yüzde 40.3. Ortalama 26.6 yaş ile genç bir çalışan profiline sahibiz. Özellikle işsizlik oranının yüksek olduğu genç yaş gruplarında istihdam yaratıyoruz. Esnek çalışma saatleri ve çeşitli pozisyonlarla gençlere ilk iş deneyimi kazandırıyoruz. Önümüzdeki dönemde de gençlere istihdam fırsatlarını artıracağız.

KARBON AYAK İZİNİ YARI YARIYA AZALTTI
Salata malzemeleri gibi tarımsal ürünlerde Global GAP sertifikalı tedarikçilerle çalışan McDonald's Türkiye, bu sertifikayı patates gibi diğer ürünler için de zorunlu hale getirmeyi planlıyor. Ambalaj malzemelerinde de geri dönüştürülebilir çevre dostu hammaddeler tercih eden şirket, kullandığı kızartma yağlarını neredeyse yüzde 100 oranında biyodizel üretimi için geri dönüştürüyor, ambalaj atıklarını da yasal düzenlemelere uygun şekilde geri kazanıyor. Kanjee, yenilikçi tepsilerin yüzde 40 oranında biyobazlı hammaddeden üretildiğini ve karbon ayak izini yüzde 50 azalttığını vurguladı.
SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİYLE TOPLUMA DESTEK OLUYOR
Sporun iyileştirici ve birleştirici gücüne inanan Türkiye A Milli Kadın Voleybol Takımı'nın resmi sponsoru olan McDonald's Türkiye, gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projeleriyle de topluma destek olmayı sürdürüyor. 6 Şubat Depremleri sonrasında hızla harekete geçerek 100 bin adet menü desteğiyle ihtiyaç sahiplerinin yanında olan şirket, 2024 yılı Ramazan ayında yine deprem bölgesinde 15 bin kişiye ulaştırdığı iftar yemeğiyle dayanışma ruhunu pekiştirdi. Sağlık alanında sosyal sorumluluk projeleri de yürüten şirket, bünyesindeki Çocuk Vakfı'nın desteğiyle kurulan ve 2018'den bu yana faaliyetlerini sürdüren Selim Çöremen Kistik Fibrozis Merkezi'nde hastaların hem tedavi süreçlerini yanı sıra psikolojik destek almalarını destekliyor.