Saçlar kıvırcık sarı, gözler yeşil...
Üzerinde kalın örgü yeleği, ayaklarında lastik çarıkları var...
Annesinin yanında minicik bir bebe...
Nasıl tatlı, nasıl hakiki!..
Kucağındaki ayıyı sımsıkı göğsüne bastırmış, elinde sımsıkı tuttuğu bonibonlar; birini az sonra dersten çıkacak ablasına verecek, kesin!
Sonra zil çalacak, ablasının ağır okul çantasını da yüklenip eve doğru yürüyecekler...
Yok! Uzaklarda bir kasabada değiliz. İstanbul'un orta yerinde bir ilkokul bahçesindeyiz.
***
Malum, şehrimizde özel ilkokullar da var, sürüsüne bereket!***
Ne anlatmak istiyorum?***
Geçen gün devlet okulundan ünlü bir özel okula geçmiş genç bir eğitimciyle laflıyorduk...***
Malum, New York şehrinin seçimlerini burada yapılmış gibi takip ediyoruz ya...
Şimdi "toplumculuk" modası patlar bizde de...
Alın size daha saf, daha hayattan bir toplumculuk, bir düşünün!
İlköğretim herkes için ortak ve resmi olsun!
***
NOT DEFTERİ
İleri bakmak istiyorum ama kendimi hep geriye bakarken buluyorum... Belleğin ülkesi suratsız bir yer, çürümüş kalasları, paslanmış merdivenleriyle loş, üzgün bir ambar. (ABDULRAZAK GURNAH / Denizin Kıyısında)