Neye ihtiyacımız var?
"Bir parça sükûnet" diyeceksiniz, biliyorum...
Ama dikkat ediyor musunuz?
Sükûneti isterken de öfkeye kapılıyoruz, öfkeyle istiyoruz.
O hâlde geçmiş olsun!
"E yeter ama!" diyerek sükûnete koşacağını sanmak modern küçük burjuva takıntısıdır.
Olmaz! Olamaz!
***
Hem toplumsal hem de kişisel hayatlarımız için şu keskin bir gerçektir: Uğultu yükseldi mi, sükûnet kuytulara kaçar.***
2017 yılına ait bir Twitter mesajımı hatırlattılar geçen gün, tam olarak şöyleydi: "Telefondaki arkadaşım 'Çok stres var, hasta olursak şaşırmayalım' deyince... Durdum. Sonra 'Hayır!' dedim; 'çok kötülük, çok yalancılık, çok şerefsizlik var. "***
Hatırladıklarım kadar unuttuklarım da çoğalıyor. Kim söylemiş, hafızamda yok ama söz bildim bileli zihnimde çınlar: "Başarı barbardır."***
Sosyal medyaya bakıyorum...***
20 yıl kadar önce şu meseleye dikkat çekmiştim, o günden bugüne bir değişiklik olmadı...***
Akılcı olan erkek değil, kadındır.***
İçindeki serüvenciliği henüz çocukken kaybeder.