Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BERCAN TUTAR

Depreme ‘işlemsel’ bakanların sefaleti

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Kahramanmaraş'ta 6 Şubat'ta meydana gelen ve Suriye'nin kuzeydoğusunda da büyük yıkıma yol açan 7.7 ile 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından yaralar sarılmaya çalışılıyor.
Türkiye, asrın depreminin yol açtığı acılarla boğuşurken ümidimizi diri tutmak zorundayız. Unutmayalım ki millet ve devlet olarak ülkemiz her afet ve krizden daha da güçlenerek çıkan tarihi bir akla, reflekse ve vizyona sahip. Bu tarihi afetten de gereken sonuçlar ve dersler çıkarılacaktır.
13 milyon insanın yaşadığı 10 ilimizi derinden sarsan depremin etkilediği coğrafya birçok ülkeden daha büyük bir sahayı kapsıyor. Dolayısıyla hem yıkıcılığı ve şiddeti hem de küresel sahnenin en önemli aktörlerinden Türkiye'de meydana gelmesi nedeniyle deprem büyük yankı uyandırdı.
Dünya adeta Türkiye için seferber oldu. Bu küresel seferberlikte ülkemizin son 20 yılda izlediği istikrara endeksli ahlaki ve insani dış politikanın payı çok yüksek.

***

Nitekim BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, ilk açıklamasında "Türkiye, 10 yıldır milyonlarca sığınmacıyı barındırdı. Şimdi sıra bizde" diyerek bütün ülkeleri yardıma çağırdı. BM Sekreteri ve uzmanların da altını çizdiği gibi bu deprem, zamanımızın en büyük doğal felaketlerinden biri. Böylesi bir devasa felaketle baş etmek kolay değil. Zaman alacak.
Hem milletimizin gösterdiği olağanüstü birlik hem diğer ülkelerin Türkiye'ye yardımda yarışması, ulusal ve küresel dayanışmada yeni bir aşamaya işaret ediyor. Birçok ülkede sanat, siyaset ve spor çevreleri seferber oldu. Çoğu ülke tarihlerindeki en büyük kurtarma ekiplerini ülkemize gönderiyor.
Depremin ilk haftasına girilirken mucize kurtuluşlara rağmen yürek yaralayan görüntüler bitmiş değil. Hayatını kaybedenler için ülkece yastayız. Binlerce bina yıkıldı, milyonlarca insan zorlu kış şartlarından etkileniyor. Okullar, yollar, işyerleri ve hastaneler çöktü. Çocuklar travma içinde. Bu yüzden asıl zorlu sınav bundan sonra başlıyor; o da deprem mağdurlarının hayata tutunması olacak.

***

Korona salgınında Türkiye, üzerinde Mevlana'nın "Ümitsizliğin ardından nice ümitler vardır. Karanlığın ardından nice güneşler vardır" beytinin yazılı olduğu paketlerle birçok ülkenin yardımına koştu.
Şimdi bu ülkeler "Siz bize zor zamanda koştunuz" diyerek destek için adeta çırpınıyor. İtalya gibi birçok ülke yardım kolilerinin üzerine Mevlana'nın sözlerini yazarak vefa ve minnetlerini gösteriyor.
Kuşkusuz bu deprem Türkiye için bir dönüm noktası olacaktır. Ülkemiz bu krizden gereken dersleri çıkaracaktır. Bundan şüphemiz yok. Tarihte de gördüğümüz üzere büyük salgın, savaş ve afetler köklü jeopolitik dönüşümlere yol açabilir.
Fakat ülkemizin rotası belli. Deprem fırsatçılarının hevesleri kursağında kalacak.
Yaralarımız daha pek taze. Çok şey söylenmesi gerekiyor. Fakat biz ima ile geçeceğiz. Sadece şunun altını çizmek gerekiyor ki jeolojik olarak yer yerinden oynasa da -ki oynadı- devlet ve milletin bütünleşmesini hedefleyen 'Türkiye Yüzyılı' vizyonunun ve bu kapsamdaki yeni 'jeopolitik fay hatları'nın kırılması zor görünüyor.
Yaralar sağalır sağalmaz ülkemiz kaldığı yerden yürümeye devam edecektir.
Türkiye'nin tarihi ve kültürel bilincini oluşturan 'asabiye'sine 'işlemsel, sayısal ve siyasal' yaklaşanlar yine hüsrana uğrayacaktır. Ne olursa olsun ülkemiz bir daha yabancı güçlerin kapı bekçisi ve jandarması olmayacaktır.
Bütün zorluklara rağmen kendi milletiyle bütünleşmesini daha da derinleştirecektir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA