Dünyanın bir dizi varoluşsal krizle boğuştuğu ve koordineli çözümler geliştirmesi gereken bir dönemde Türkiye'deki muhalefet ne kadar arkaik olduğunu ve çağın gerisinde kaldığını bir kez daha kanıtladı. Hem dünyayı yanlış algılamanın hem de Türkiye'yi jakoben kodlarla okumanın trajikomik ergen tavırlarıyla hareket ediyorlar.
Güvendikleri bütün dağlara kar yağıyor. Ama farkında değiller. Küresel sistemdeki değişimi algılayamıyorlar. Sadece bütün gözlerin çevrildiği yeni Türkiye için değil eski efendileri olan Batı için de artık bir ayak bağı konumundalar. Miatları doldu, raf ömürleri tükendi.
Sadece CHP için değil siyonist medyanın "İsrail'in umudu" diye lanse ettiği eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu gibi Pax Americana sisteminin bütün kurşun askerleri de ıskartaya çıkarılıyor. Bu yeni jeopolitik ortamda ABD, deniz aşırı ülkelerdeki "kullanışlı aptallara" yönelik kurduğu geleneksel emperyalist destek programları ve kurumlarını tasfiye ediyor.
Değişen küresel manzaranın ilk siyasi ve sosyo-kültürel kurbanları da hâliyle Türkiye'nin dünyadaki jeopolitik kutuplardan biri hâline geldiğini kavrayamayan FETÖ, PKK,
CHP ve İmamoğlu gibi oluşum, örgüt, parti ve aktörler oluyor.
***
Küresel statükonun ülkemizdeki vesayet halkaları bu değişimi okuyamamanın bedelini kaos siyasetiyle bütün ülkeye mal etmeye çalışıyor. Fakat beyhude çaba içindeler. Köklü değişim dalgalarının oluşturduğu genel akıntıyı göremiyorlar. Bu yüzden ya akıntıya kapılıp gidiyorlar ya da akıntıya karşı kürek çekiyorlar.***
Mart ayı başında USAID'in yabancı ülkelerdeki siyasi muhalefeti destekleme politikasına son veren ve 14 Mart'ta da Voice of America'nın sesini kısan Trump, şubat ayında da ABD'nin Latin Amerika'daki emperyalist müdahale kurumu olan Inter-American Foundation'ı fesheden kararnameyi imzalamıştı.