Ukrayna için geçerli olan hakikat herkes için de geçerli... Temel sorun 'egemenlik, toprak bütünlüğü ve kendi kaderini tayin hakkı'ndan kaynaklanıyor. Filistin'den Tayvan'a, Suriye'den Venezüella'ya kadar uzanan farklı kıtalardaki bütün krizlerin temelinde bu ilkelerin çiğnenmesi var. Siyasi, coğrafi ve iradi bağımsızlığın yokluğu herkesin enerjisini tüketiyor. Çatışmaların ana kaynağı bu.
Bu çerçeveden Alaska'daki ABD ve Rusya zirvesini değerlendirmek gerekli. Rus lider Vladimir Putin ile ABD Başkanı Donald Trump arasında dün Anchorage kentinde gerçekleşen görüşme bir bakıma tarihe 15 Ağustos 2025 tarihli diplomatik kumar olarak geçecektir.
Zira iki taraf arasındaki çekişme ve çelişkilerden çok masa dışında bırakılanların tepkisi bu zirveyi küresel bir uzlaşıdan ziyade yüksek bahisli bir diplomatik pokere dönüştürüyor. Bu açıdan diplomasi her zaman masanın kazandığı şans oyunlarından daha acımasızdır. Çünkü kumarda en azından masada kaybedersiniz. Ama diplomaside masanın yüzünü dahi göremeden ağır kayıplara maruz kalabilirsiniz.
Haliyle Trump ve Putin'in bir araya gelmesi Ukrayna'daki ateşi söndürmekten çok savaşın ganimetini paylaşmakla ilgili. Çünkü görüşülen yer diplomatik veya siyasi bir mekân değil. Elmendorf-Richardson Üssü'ndeki buluşma bu nedenle siyasi çözümden çok stratejik ve askeri rekabette uzlaşıya işaret ediyor.
***
Dolayısıyla acı gerçek bu zirve ile bir kez daha ortaya çıkıyor. Dünyanın nasıl bölüşüldüğüne insanlar ilk elden tanıklık edecek. Tıpkı II. Dünya Savaşı sonrasında dünyanın sadece ABD ve SSCB'nin taleplerine göre şekillenmesinde olduğu gibi.***
Bu da ABD ve Rusya arasındaki detente (yumuşama) politikasının daha da derinleşeceğini gösteriyor. Geçmişte ABD ve SSCB arasında varılan küresel uzlaşılar ve kirli ittifakları bilmeyen yok. Hatta Sykes-Picot benzeri anlaşmalar Soğuk Savaş sonrasında da devam etti. Bunun en yakın örneği Türkiye'yi frenleme ve İran'ı kontrol etme ajandasıyla Suriye'ye 2015'te giren Rusya'ya ganimet olarak Kırım'ın verilmesiydi.