Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Mimar, her yerde mimardır!.

Başlığa "Yapma ya" dediğinizi duyar gibiyim ama demeyin anlatacağım...
Aklınıza gelen her türlü şeyi, olayı, projeyi gerçekleştiren kişi veya kişilere "Bunun mimarı falancadır" demez misiniz?
Mesela Kemal Atatürk "Türkiye Cumhuriyeti'nin mimarı" değil midir?..
Yıllar önce yine burada "Her fani biraz mimardır" demiştim.
O zaman neden yadırgadınız mimarın da mimar olmasını.
Çok maksatlı sözcük cümle içinde kullanımında yerine göre sıfat olur tarif eder, fiil olur çekilir, zamir olur varlıkları ifade eder, tümleç olarak yüklemi tamamlar. Başlı başına özne ve yüklemdir zaten.
Malum "Dünyanın en eski mesleği" deyince, cevap "Fahişelik"tir ama inanın insan oğlunun güvenli barınmasını sağlamaktan yola çıkarsak, meslek haline gelen ilk uğraş mimarlıktır.
Kişi önce korunmak ve barınmak gerekçesiyle yaşadığı mekanı örtüye sarmalamak ister.
Anadolu'da ilk bilinen barınak, megaron denilen tek dar kapıdan girilen dikdörtgen yapıdır ki, sonradan mimarlığın sembolü olacaktır.
Temel korunma ihtiyacı karşılandıkça estetik kaygısı başlar ve "Konfor arayışı" devreye, bu işi meslek olarak yapan profesyonelleri, yani mimarları sokar.
Zanaat olarak başlayan mimarlık giderek "Sanat"a evrilir. Mesleğinin öncülleri duvar ustaları, yani masonlardır. Kilise, katedral gibi dini yapıların tasarım ve inşasında yer alan duvar ustası zanaatkarlar a'dan z'ye yapıyı tasarlar ve inşa ederlerdi.
Kilise bağnazlığı içerisinde inşaatta köleler çalıştırılırdı. Zaman içerisinde duvar ustalarının teknik ve estetik bilgileri onlara devletler ve prenslikler arasında itibar sağlamıştı. Davetler başlayınca, ustalara kolaylık olarak ülkeler arasında özgür dolaşım hakkı verildi. Hür Duvarcılar, yani Free Masonlar Loncası böyle oluştu. Artık "Her fani biraz mimardır" varsayımı soyut kavram olmaktan çıkıp somutlaşmıştı. Mesela Birleşik Amerika'nın ve Anayasasının mimarları onlar oldular.
Yine burada "Mimar çok şeydir" dediğimi belki de hatırlarsınız.. Aslında bana kalsa "Mimar her şeydir" ama tevazuyu da elden bırakmayalım.
Avrupa Birliği'nin kabul ettiği üç asal meslek mimarlık, doktorluk, avukatlık içinde mimarlık adı üstünde tek yapıcı, yaratıcı olanıdır.
Mimar çok boyutlu kavrar dünyayı. Bu dünyayı el kitabı kıvamında anlatan kitabımıza gelince..
Jan Gympel'in "Antik Çağlardan Günümüze Mimarlığın Öyküsü" rahat okunur, aspirin bilgiler aktaran başucu başvuru kitabı..
Kitabın arka notunda, "Eski Yunan'da mimar 'Usta yapıcı' diye anılırdı. Resim ve heykel, mesela duvar resimleri ya da kabartmalar çoğu kez bir yapı projesi bağlamında biçimlendirildiğinden mimarlık görsel sanatların 'Ana'sı kabul edilirdi" deniyor.
Kitap okurunu, "İnsanlığa hem korunma hem de görsel bir ziyafet yaşatan bu sanatın tarih öncesinden 21. yüzyılın başına kadar tüm aşamalarının, önemli mimarlarının, akımlarının yer aldığı bir zaman yolculuğuna" çıkartıyor.
Yani akademisyenlerin kendi aralarında muhabbet etmeleri değil, tamamen sade okura mimarlık hakkında çekirdek bilgi verecek nitelikte yazılmış.. Adı üstünde.. Öykü..
Önemli yaklaşımlar, Barok, Gotik, Rokoko gibi dönemsel üsluplar ve onları yaratanlar hakkında anahtar bilgilere sahip oluyor, mimari terimleri resimli örnekleriyle öğreniyor ve/veya gerektiğinde ulaşıyorsunuz.
Mimarlığın Öyküsü
www.hepkitap.com.tr
info@hepkitap.com.tr

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA