Günlük hayatın akışını domine eden akıllı telefonlar, tarımda da etkin bir şekilde kullanılabiliyor. Tarım Kredi Kooperatifleri'nin iştiraki olan TARNET'in araştırmasına göre, iOS ya da Android işletim sistemine sahip akıllı telefon modellerine yüklenebilen Tarlam Cepte ve Gübre Takip Sistemi gibi uygulamalar sayesinde tarımsal destek programı ve ürün bazlı yetiştiricilik önerilerini alabilir, yıllık kuraklık ve risk raporlarını takip edebilir, traktör kullanımı ve ilaçlama saati uygulamalarını öğrenebiliyorsunuz. Uydu destekli ürün sağlığı takibi de yine akıllı telefon ve tabletler aracılığıyla elde edilebilecek veriler arasında yer alıyor. Diğer yandan Türk Telekom, Turkcell ve Vodafone'un da tarımla uğraşanlar için özel olarak sunduğu bulut tabanlı hizmetler ve çeşitli uygulamalar da bulunuyor.
TOPRAKSIZ TARIM
Hidroponik yetiştiricilik olarak da bilinen topraksız tarım, taş yünü, volkanik kaya, perit, kokopit ve su gibi farklı malzemeler kullanılarak toprak kaynaklı dezavantajları ortadan kaldırmayı hedefliyor. Daha hijyenik ve daha lezzetli mahsuller elde edilmesini sağlayan topraksız tarım, aynı zamanda ilaçlama, gübreleme ve aşırı sulama gibi ekstra zaman, efor ve maliyet kaybı yaratabilen aşamaları minimuma indiriyor. Zaman içinde azalabilen toprak verimi gibi olumsuzlukları da ortadan kaldıran bu yenilikçi tarım türü, ülkemizde Afyon, Denizli, Antalya, Mersin, Adana, Şanlıurfa ve Diyarbakır'da uygulanıyor.
DİJİTAL MAKİNELER REVAÇTA
Traktör, biçerdöver, pulluk ve diğer zirai araçlar, günümüzde giderek daha büyük, daha ağır ve daha akıllı makinelere dönüşüyor. Çiftçinin üzerinden iş yükünü alarak hasadı arttırırken çevreyi de koruyan dijital tarım makineleri, oldukça hassas ölçümlerle ekip biçme işlemi yapabiliyor. Örneğin; yeni nesil pulluklar, sahip oldukları antenler sayesinde tarlayı tamamen doğru sınırlar içinde işler. Benzer şekilde bilgisayar destekli uzaktan yönlendirme sistemiyle çalışan tarım makineleri, geceleri dahi arazilerde rahatlıkla kullanılabiliyor.
NANO TEKNOLOJİ DESTEKLİ TARIM
Ülkemizde toprağın genellikle yüksek pH değerine sahip olması, bitkilerin ihtiyaç duydukları mineralleri almasını zorlaştırabiliyor. Bu noktada devreye giren nanoteknoloji, akıllı gübre ile gübre israfını önlerken ekili alanlardan da maksimum verim alınmasını sağlıyor. Diğer bir nanoteknoloji ürünü olan nanopestisitler de tarlalarda kullanılan ve kimyasal içerikleri nedeniyle risk taşıyan pestisitlerin kullanımını en aza indirerek oldukça küçük miktarlarla dahi büyük bir alanı koruyabiliyor. Bunlar dışında akıllı sulama sistemleri ve robotik çiftlikler de gelecekte tarımın hangi yönde ilerleyeceğine dair ipuçları veriyor.
2025'te 22.5 milyar $'a çıkacak
Tarım teknoloji girişimleri sektörün beklenen atılımı yaşaması için en önemli çıkış noktalarından biri olarak görülüyor. Dijital tarım ekosisteminin global ölçekte yaşadığı büyüme de bunu net olarak gözler önüne seriyor. Statista'nın verilerine göre, 2020 yılında 9 milyar dolarlık hacme sahip olan sektör, 2022'de 12.4 milyar dolara çıktı. 2025 yılına kadar da pazarın hacminin 22.5 milyar dolara ulaşması bekleniyor
