6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.
A Para'da Sinan Özedincik ve Sonat Bahar’ın sunduğu ‘Biz Bize’den yeni sezona muhteşem 'Merhaba'

A Para'da Sinan Özedincik ve Sonat Bahar’ın sunduğu ‘Biz Bize’den yeni sezona muhteşem 'Merhaba'

20.11.2021 | 13:09

a para’da yayınlanan Sinan Özedincik ve Sonat Bahar’ın sunduğu ‘Biz Bize’ programı dün yeni mekanında yeni sezona merhaba dedi. Kuzey Marmara Otoyolu Genel Müdürlüğü binasının 3. Köprü manzarasıyla ekrana gelen Biz Bize’nin ilk konukları Aykut Enişte 2 filminin başrol oyuncuları ile şarkıcı Esra Üçcan oldu. Cem Gelinoğlu, Hakan Yılmaz, Mekin Sezer ve Melis Babadağ’dan oluşan film kadrosu eğlenceli sohbetleriyle programa renk kattı. 3 Aralık’ta gösterime girecek

"Filmimize sektör de sahip çıkıyor"

Cem Gelinoğlu: Serinin ilk filmi sinemada sevildi en çok gişeyi yapan filmimdi ama en çok dijital platformlarda büyük ilgi görünce ikinciyi çekmeye karar verdik. Kadromuza Hakan Yılmaz ile Nezaket Erden'in kadroya dâhil olması bize güç kattı. Filmdeki Aykut Enişte'yi kendi eniştemden esinlenerek yazdım. Benim de Aykut diye bir eniştem vardı ama filmdeki gibi değildi tabi ki. İki aile arasında kalan bir enişte. Filmdeki diğer enişte Talat da diğer yazar arkadaşımızın eniştesi. Hakan abi de o karakteri aldı götürdü. Sektör sahip çıkıyor filmimize. Bu dönemde risk aldık ama önemli değil. Bu filmin iyi gişe yapması, izlenmesi diğer yapımcıları da harekete geçirecek. Sinemaseverlerin yeniden sinemaya dönmesi açısından önemli. Konfor alanını terk etmeyi göze alabilen bazı bedeller almayı göze alabilen kendi hikâyelerini yaratıyorlar. Kendini ifade etmeyi başaran herkesin arkasında mutlaka bir bedel var.

Hakan Yılmaz: Önce filmi izlememiştim. İlk teklif geldiğinde filmi dijital platformdan izledim. Yüz yüze ilk kez tanıştık Cem'le. Beni öyle sıcak karşıladılar ki İlk filmde oynamışım gibi hissediyorum. O kadar adapte oldum. Bizim oyunlar da kapalı gişe gidiyor. Ebru'yla çok iyi arkadaşız. 400 oyunu devirdik. Gergedan Yapım'ın sosyal medya hesaplarından oyun takvimlerine bakabirller merak edenler.

Melis Babadağ: Ben de mimarlık yaptım. Şantiyelerde ofislerde çok zaman geçirdim. Pandemide ben de resme merak sardım bu süreçte… Küçüklükten beri resim yapmayı seviyorum. Resmi fotoğraf sanatıyla birleştirip sergi açmayı düşünüyorum. Dijitalde de bir şeyler yapacağım.

Mekin Sezer: Ahmet Mekin 90 yaşında hala karizmasını koruyor. Ahmet Mekin benim için önce dede. Ben ne zaman oyunculuğa karar verdim, o zaman onun oyuncu kimliği bende öne çıktı. Mezun olduğumuz 8 arkadaşımızla bir tiyatro kurduk. 25 Kasım'da Oyun Atölyesi'nde oyunumuz var. Tiyatroyal müziği bir arada götürüyorum. Elektronik müzikle uğraşıyorum ben de.

"Şantiyelerde dolaşmak istemedim"

Masal adlı yeni şarkısını müzikseverlerle buluşturan Esra Üçcan programda piyano eşliğinde 3 şarkı seslendirdi. Üçcan; 'Babam diplomat. Kuveyt'te doğdum, Fransa'da 14 yıl yaşadım. Dünya vatandaşı oldum bu sayede. 9 yaşında Hacettepe'de piyano bölümünü kazanıp 2 sene gidebilmiştim. Yıllar sonra Fransa'da konservatuar eğitimime devam ettim. İç mimarlık eğitimi aldım ama müzik ağır bastı. Atilla Özdemiroğlu önce mimarlığı bitir gel demişti. Global bir müzik tarzım var. Şantiyelerden dolaşamayacağıma müzisyen olacağım dedim. Türk sanatçıların eserlerini Fransızca seslendirmeye karar verdim. Sosyal medyada paylaşınca kendi kitlem oluştu. Ahmet Kaya'nın Acılara Tutunmak adlı şarkısını Fransızca söz yazıp seslendirdim. Özdemir Erdoğan'ın Bana Ellerini Ver şarkısını da aynı şekilde Fransız'ca çok sevildi. Masal ise Türkçe yazdığım seslendirdiğim ilk şarkım olması bakımından önem taşıyor. Ben Fransa'daki belki de nispeten rahat hayatımı bırakıp ülkeme geldim. +5'ten -2'ye düştüm. Herkes neden geldin diyor. Hereksin gittiği, gitmek için fırsat kolladığı bir dönemde ben ülkeme geldim, üretmeyi tercih ettim.

Hiçbir zaman aç tiyatrocu olmadım piyasa müsaade etse sadece şarkı söylemek istiyorum

Programın ikinci bölüm konukları Muazzez Ersoy ile Kemal Başar'dı. İkilinin Samanyolu şarkısına yaptıkları düet programa damga vurdu.

Kemal Başar: İlk programınızın konuğu olmaktan çok memnun oldum. Tiyatro çok hareketlendi. Pandemi de fena gitmedik. Ankara ve Bursa turneleriyle ses getiriyor kadını merkeze koyduğumuz Amy Winehouse'tan yola çıktığımız ve rock caz müzik yaptığımız oyun büyük ilgi görüyor. Orhan Kılıç'la birlikte oynadığımız Ted Bundy, rahmetli babam Savaş Başar anısına yaptığı, şarkılar söyleyip hikâyeler anlattığım 'Şarkısı Olan Hikâyeler' de devam ediyor.

Piyasa müsaade etse sadece şarkı söylemek istiyorum. Ama şarkı söyleyerek para kazanmıyorum ki. Ben hiçbir zaman aç tiyatrocu. Tiyatrodan da para kazandım. Rahmetli Hasan Saltık sana albüm yapacağız demişti. 55 yaşında beni pop star mı yapacaksın dedim. Kalan Müzik'ten çıkan kalır dedi. O şekilde bir albüm çıkarmıştık. Ama pandemi bir patladı. Hala daha şarkı söylemek istiyorum. Benim bütün tiyatro eserlerimde müzik çok öndedir.

Elbette yaşlanacağım ama beni kimse moruk olarak göremeyecek. Bizim işimiz estetik, hekimlere çok iş düşüyor. Yeter demesi bazı mimiklerin lazım olduğunu söylemesi gerekir. Tek tip oldu ifadeler.

Babam 47 yaşında vefat etti. Kısa zamanda çok önemli işler yaptı. 30'lu yaşlarıma kadar Savaş'ın oğlu olarak anılıyordum. Şimdi oğlum Savaş çok başarılı bir oyuncu müzisyen. Bana verilen öğütlerin tersini yaptım hep, ben de oğlumu kendi yoluna bıraktım. Ödüllü başarılı bir oyuncu oldu.

Annemden habersiz bilezikleri bozdurup sahne kostümü aldım

Muazzez Ersoy: Pandemide evdeydim. Aşk versin kararını adlı şarkım pandemide ortaya çıktı. Yeni şarkı kısa zamanda gelecek. Konserler de başladı. Kıbrısta'ydım geçtiğimiz hafta. İki gün üst üste keyifli konserlerimiz oldu. Yılbaşında karlar ülkesi Abant'tayım. Ben karı çok seviyorum. Müziği çok özlemişim. Sahneye hazırlamanın o tatlı heyecanın stresini özelmişim. Pandemide evde kendi kendime söylüyordum. İnşallah sonuna geldik diye düşünüyorum, biz samimiyeti dokunup kucaklamayı çok seviyoruz. Sağlıkla sarılabileceğimiz günler yakın zamanda gelir inşallah. Yeni nesil sanat müziğine uzak gibi gözüküyor. Ama uzak değil. Seviyorlar bence. 7-8 senedir Türk müziği programı yapıyorum. Bu tür müziklerin her kanalda yapılıyor olması lazım ki yeni nesil de bunu sevip dinlesin. Ben müziğin her türünü çok severim. Ama tabi ki branşım Sanat müziği, müzikte sınır yok benim için. Türk müziği ile açıp ortada caz söylüyordum. 30 yıl oldu caz okumayalı.

Yemek yemeyi seviyorum ama günde bir öğün yiyorum. Hepsini bir kerede yemiyorum. Bölüyorum. Tek öğünü güne bölerek yiyorum. Çok acıkırsam elma, ya da yemeğin yanında yemediğim salata. Pandemide 3-4 kilo almıştım onu verdim. Uzun yıllar önce uzak doğu sporu yaptım, halter çalışması yaptım. Şimdi artık sporu sahnede koşturarak yapıyorum. Sahnede o kadar çok efor sarf ediyorum ki, kostüm üstüme yapışıyor. Su içinde kalıyorum gerçekten.

Ben rahmetli annemin doğum günümde bana aldığı iki altın bileziği ondan habersiz bozdurarak ilk kostümümü almıştım. O şekilde sahneye çıktım. Önümde benim gibi düşünenler olmadığı için zorluk çektim. Ben de kostümlerimi Sahneye yeni çıkacak olan güzel kızlarımıza hediye ediyorum.

Doğru ve doğal görünümü koruduğu sürece estetiğe karşı değilim.

Sıradaki

OTOMATİK OYNAT

SON DAKİKA