Birleşmiş Milletler'in (BM) açlıkla boğuşan Afrika ülkelerine yardım için topladığı 20 milyon dolar değerindeki 22 bin ton buğday 10 aydır İstanbul'da borçları yüzünden rehin tutulan gemide bekletiliyor. SABAH, aylardır uygun liman bulunamadığı için nakledilemeyen ve nemli ortam yüzünden çürümeye yüz tutan buğdayın yüklü olduğu Ahırkapı açıklarında demirli gemiye çıktı. Buğdayın bu şekilde en çok 2- 3 ay daha dayanabileceği belirten gemi personeli de aylardır esir hayatı yaşadıklarını söyledi.
BOĞAZ'DAN GEÇERKEN EL KONULDU
Çeşitli ülkelerden gıda bağışı için kaynak bulan ve Afrika'ya milyonlarca ton gıda sevkıyatı yapan BM, Dünya Gıda Programı kapsamında İsviçre, İtalya, Ukrayna gibi ülkelerden bağış olarak 22 bin ton buğday topladı. Buğday Ukrayna'nın Nikolayev limanında Pemberley ve Mira Denizcilik'in, 'Mirach' adlı gemisine yüklendi. BM, buğdayın Etiyopya'daki yetkililere teslim edilmesi için taşıma ücretini peşin ödedi. Gemi, 2009 Ocak ayı başında yardım buğdayını Somali'nin Cibuti limanına götürmek üzere Ukrayna'dan yola çıktı. Ancak gemiye 20 Ocak 2009'da İstanbul Boğazı'ndan geçerken mahkeme kararıyla el konuldu. Gemiyi işleten şirketten alacaklı olan şirketlerin mahkemeye başvurarak ihtiyati tedbir kararı aldırması nedeniyle seferden men edilerek Ahırkapı açıklarına demirletildi. BM, gemi şirketi ve alacaklı şirketler arasında aylardır süren hukuk mücadelesi başladı. Türkiye'deki avukatı Mehmet Ali Kartal aracılığıyla mahkemeye başvuran BM, buğdayın bozulma ihtimali nedeniyle gemi üzerindeki tedbir kararının yük boşaltılıncaya kadar kaldırılmasını talep etti. Kartal, "Gemideki buğdayın, nemli ortamda ve havalandırma olmadan beklemesi mümkün değildir. Yükün Cibuti'ye teslim edilmesi için davanın sonunun beklenmesiyle buğday çürüyecek" dedi. Gemiden alacağı olan şirketler ise, sefere çıkması halinde alacaklarını tahsil edemeyeceklerini ve büyük zarara uğrayacaklarını belirterek tedbir kararının kaldırılmasına itiraz etti.
Parasızlıktan ayrılamıyorlar
Ahırkapı açıklarında aylardır buğday yüklü gemide sefalet içinde yaşayan 20 personel, çoğunun ailesi İstanbul'da olmasına rağmen parasızlıktan dolayı gemiden ayrılamıyor.
