Dünyanın çeşitli ülkelerinde Michelin yıldızlı restoranlarda aşçılık yapan Murat Karaduman'ı da bünyelerine katarak 2010 Avrupa Kültür Başkenti'ne yakışır bir restoran yaptıklarını belirten Özkanca; "Çıkış noktamız Türk mutfağı iken, Batı yemekleriyle Fransız, Alman, Portekiz mutfaklarıyla kendi mutfağımızın buluşması gibi bir şey oldu" diyor. Bunu da şu örneklerle anlatıyor: "Balkabağı çorbası var, onu Akçaabat köftesiyle birleştirdik, Firik pirincinden risotto yaptık, taş fırındaki kuzu tandırla birleştirdik."