Kaan, yaptığı yazılı açıklamada, cari açığın salt bir dış finansman ihtiyacı sorunu olmadığı, aslında bir üretim sorunu olduğunu kaydetti.
Kaan, "Verimsiz, katma değeri düşük, muadillerinden pozitif olarak ayrışamayan ve dolayısıyla rekabet payı düşük mal ve hizmetlerin üretimi, kısa vadede büyümeye katkı sağlasa da, yapısal problemlerimize karşı sürdürülebilir bir reçete sunamayacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye ekonomisinin, üretim, yatırım ve ihracat hattında, katma değeri yüksek, AR-GE'yi odağına alan ve kendine yetebilirliği hedefleyen politikaları öncelemesi gerektiğini belirten Kaan, şunları kaydetti:
"İleri teknolojiye dayalı sanayileşmeyi başarmış gelişmiş ülkelerin yaptığı gibi, politika ve hedeflerini gelişme stratejilerine uygun olarak AR-Ge, finans, vergi ve dış ticaret politikalarını birbirini destekleyecek politika ve uygulamalar bütünü olarak ele almalıyız."
CARİ AÇIĞI KALICI BİR ŞEKİLDE DÜŞÜREBİLİR
İVME Finansman Paketi'nin MÜSİAD'ı oldukça memnun ettiğini aktaran Kaan, "Paketin, imalat sanayiinin milli gelir içerisindeki payının daha üst seviyeye çekilebilmesi için, kalkınma ve küresel rekabet gücü konusunda, Türkiye'nin bugüne kadar elde ettiği deneyimleri de göz önüne alarak, kendi özgün milli tekno-ekonomi politikasını belirlemede önemli bir rol oynayacağına inanıyoruz." ifadelerini kullandı.
Kaan, paket kapsamında, başta ara malları olmak üzere; stratejik olarak belirlenen sektörler ve bu sektörlerin alt kırılımlarına ilişkin üretimin teşvik edilecek olması, cari açığın kalıcı bir şekilde düşürülmesi ve uzun vadede cari fazla verilebilmesi noktasında, ciddiyetle takip edilmesi gerektiğini vurguladı. MÜSİAD olarak bu hedeflere ulaşma yolunda, ülkenin gelişimine katkı sağlayacak girişim ve projelerine hız kesmeden devam edeceklerini aktaran Kaan, öncelikli teknoloji alanlarında ürüne dönük sanayileşmeyi gerçekleştiren her türlü stratejik hedefi destekleyeceklerini yineledi.
