Türkiye, son 23 yılda enerji alanında hem arz güvenliğini sağlamak hem de jeopolitik avantaj elde etmek için önemli adımlar attı. Bölgede patlak veren Rusya-Ukrayna savaşı, İsrail'in Filistin başta olmak üzere pek çok Orta Doğu ülkesine saldırması ve daha öncesinde tüm dünyayı sarsan Kovid- 19 süreci enerji fiyatlaması ve çeşitliliği konusunda tüm ezberleri bozdu. Türkiye ise enerji arz ve güvenliği için pek çok alanda yeni çalışmalara imza atarken, "enerjide tam bağımsız Türkiye" idealiyle yoluna devam ediyor. Bu ideal kapsamında Türkiye Petrolleri 2016'da günde 30-36 bin varil petrol üretirken, bugün sadece Gabar'dan 80 bin varil petrol üretmeye başladı. Ayrıca Diyarbakır Silvan'da kaya petrolü üretimi için de kollar sıvanırken, ABD'li şirket ile bölgede 4 kuyu kazılacak. 4 blokta yapılacak olan aramalarda toplam keşfedilmesi beklenen rezerv miktarı 350 milyon varil olurken, bunun mevcut piyasa değeri ise 23 milyar dolar. Diyarbakır'da toplam kaya petrolü potansiyelinin 4-6 milyar varil olduğu hesap edilirken, bu ise 350 milyar dolarlık bir ekonomik büyüklüğe sahip.
KARADENİZ KARIŞ KARIŞ ARANIYOR
Türkiye karada olduğu gibi denizlerde de hidrokarbon aramacılığına son sürat devam ediyor. 6 sondaj ve 2 sismik araştırma gemisiyle toplam 8 gemilik dev filoya sahip olan Türkiye'nin, ayrıca 2 yüzer üretim platformu da bulunuyor. Karadeniz'de keşfi gerçekleşen toplam 710 milyar metreküplük doğalgazın üretimi devam ederken, Faz-2 kapsamında üretilecek doğal gaz, Osman Gazi Yüzer Üretim Platformunda işlenecek ve üretim günde 20 milyon metreküpe çıkacak. Faz-3 çalışmaları kapsamında üretilecek gazın da 2028'te devre alınması beklenen ikinci yüzer üretim platformu tarafından işlenmesi planlanıyor. Yeni platformun devreye alınması ile Sakarya Gaz Sahası'ndaki üretim kapasitesi, günlük 40 milyon metreküpe çıkarılacak.
2026'DA ELEKTRİK ÜRETMEYE BAŞLAYACAK
Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde (NGS) ise 2025 sonu itibariyle test elektriği üretilmesi hedeflenirken, 2026'dan itibaren ise ilk reaktörün ticari olarak elektrik üretimine başlaması hedefleniyor. Santraldeki 4 reaktörün 2030 yılına kadar tamamıyla devreye alınması ile birlikte ülkenin enerji ihtiyacının yüzde 10'unun buradan karşılanması amaçlanıyor. Öte yandan Sinop ve Trakya'da yapılması planlanan nükleer santraller için de Çin, Rusya, Güney Kore ve Kanada ile müzakereler devam ediyor. ABD ile imzalanan "Stratejik Sivil Nükleer İşbirliği Mutabakat Zaptı" kapsamında ise küçük modüler reaktörlerin (SMR) yapılması sağlanacak.