Türkiye son 40 yılda, üretimden dijitalleşmeye, tasarımdan bilimsel Ar-Ge'ye uzanan büyük bir dönüşüm yaşadı. 1985'te ağırlıklı olarak tekstil ve montaj sanayisine dayalı bir üretim yapısı varken, bugün hem savunma teknolojilerinde hem otomotivde hem de yazılım ve yapay zekâ alanlarında küresel rekabet gücü olan bir ülkeye dönüştü. Bu dönüşümün en önemli tanıklarından biri de 40 yıldır sanayinin nabzını tutan Sabah Gazetesi oldu. Sabah, yayın hayatı boyunca Türkiye'nin inovasyon atılımlarını manşetlere taşıyarak girişimcilik ruhunun büyümesine eşlik etti.
TASARIM, AR-GE VE OTONOMİ
1990'lı yıllarda yerli üretimde en kritik eksik tasarımdı. 2000'lerle birlikte Ar-Ge merkezleri kuruldu, mühendislik yatırımları çoğaldı ve üreticiler yalnızca işleyen değil, tasarlayan ve geliştiren firmalara dönüştü. Bu süreçte otomotiv sektörü global markaların tedarikçisi olmanın ötesine geçerek kendi platformlarını oluşturmaya başladı. Bugün elektrikli ticari araçlardan batarya teknolojilerine kadar birçok alanda yerli çözümler dünya pazarlarına çıkıyor. Metal, kimya, makine ve savunma gibi kritik sektörler ise otomasyon, robotik ve veri analitiği ile bambaşka bir ölçekte rekabet edebilir hale geldi.
KOBİ'LERİN İNOVASYON YÜKSELİŞİ
Türkiye'de işletmelerin ağırlığını oluşturan KOBİ'ler uzun yıllar düşük teknolojiyle üretim yapan yapılar olarak görülürken, son beş yılda tablo tamamen değişti. Bulut tabanlı yazılımlar, yapay zekâ tabanlı planlama araçları, enerji verimliliği çözümleri ve dijital pazarlama platformları sayesinde küçük işletmelerin kapasitesi devlerle rekabet edebilir seviyeye geldi. Bir metal fabrikasında enerji tüketimini yüzde 30 azaltan yapay zekâ modeli, bir tekstil atölyesinde hataları yüzde 80 düşüren otomasyon sistemi veya bir gıda üreticisinde talep tahmini yapan algoritmalar artık günlük işleyişin bir parçası. KOBİ'ler, kendi sektörlerinin inovasyon motoru oldu.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE YEŞİL DÖNÜŞÜM
Küresel rekabette artık sadece ucuz maliyet değil; çevreci üretim, enerji tasarrufu, karbon ayak izi, döngüsel ekonomi ve verimli kaynak kullanımı öne çıkıyor. Türkiye sanayisi de 2030 hedefleri doğrultusunda bu eksende konumlanıyor. Fabrikalar dijital ikizlerle izleniyor, tedarik zincirleri yapay zekâ ile optimize ediliyor, tarım teknolojileri iklim değişikliğiyle mücadelede yeni çözümler sunuyor. Yeşil dönüşümdeki ilerleme, önümüzdeki yıllarda ihracatın kalitesini ve küresel marka değerini belirleyecek en kritik unsur olacak.
YENİ NESİL TEKNOLOJİ GİRİŞİMLERİ
Yazılım ekosisteminin gelişmesi, Türkiye'de inovasyonun yönünü değiştiren en büyük faktörlerden biri oldu. 10 yıl önce birkaç yüz girişim varken bugün binlerce teknoloji şirketi yapay zekâdan mobiliteye, büyük veriden biyoteknolojiye kadar geniş bir alanda üretim yapıyor. Bu girişimler uluslararası fonlardan yatırım alıyor, patentli ürünler geliştiriyor ve Türkiye'nin dışa açılan teknoloji vitrini hâline geliyor. Tasarım odaklı düşünme, hızlı prototipleme ve küresel rekabeti hedefleyen iş modelleri yeni ekonominin ana dili hâline geldi.
SABAH'IN 40 YILLIK TANIKLIĞI
Sabah Gazetesi, yayın hayatının ilk gününden bugüne kadar Türkiye'nin değişen üretim modelini, girişimcilik hikâyelerini, yeni teknolojileri ve sanayideki dönüşümleri manşetlere taşıdı. 1990'ların organize sanayi bölgelerini, 2000'lerin Ar-Ge atılımlarını, 2010'ların girişimcilik ekosistemini ve 2020'lerin yapay zekâ hamlesini okurlarına aktardı. Bugün 40. yılında, Türkiye'nin inovasyon yolculuğunu belgeleyen en güçlü arşivlerden birine sahip. Hem sanayicinin hem girişimcinin hem de KOBİ'lerin sesini duyurarak bu dönüşümün hikâyesini görünür kıldı. Önümüzdeki 10 yılın en kritik gündemi yapay zekâ destekli sanayi, yerli yazılım, biyoteknoloji, sürdürülebilir enerji ve mobilite alanları olacak. Türkiye, bu alanlarda geliştirdiği çözümlerle yalnızca dış pazarlara adapte olan değil, küresel trend üreten bir ülkeye doğru ilerliyor. Yeni nesil mühendisler, bilim insanları, tasarımcılar ve girişimcilerle birlikte ülkenin rekabet haritası yeniden şekilleniyor.