Küresel ekonomide korumacı politikaların ve jeopolitik risklerin gölgesinde büyüme ivmesinin zayıfladığı bir döneme rağmen Türkiye ekonomisinin, şoklar karşısında direncini bir kez daha ispat ettiğini belirten Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, "Sıkı para politikasının devamı, mali disiplinin korunması ve yapısal reformlarla birlikte enflasyonda kademeli düşüş süreci devam etmektedir" dedi.
KALICI TEK HANE ENFLASYON
Orta Vadeli Program'ın, ekonomik hedeflere ulaşma konusundaki kararlılığının ve vizyonunun somut bir göstergesi niteliğinde olduğunun altını çizen Arslan, "Programın merkezinde enflasyonu kalıcı biçimde tek haneli seviyelere indirmek yer almaktadır. Bu kapsamda Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın da ifade ettiği gibi dezenflasyon sürecinin istikrarlı şekilde devam ederek enflasyon oranının 2026'da yüzde 20'nin altına çekilmesi ve 2027 yılı itibariyle de tek haneli seviyelere düşürülmesi planlanmaktadır. Büyüme tarafında ise dengeli ve sürdürülebilir bir seyir öngörülmektedir. 2025 için yüzde 3.3 olarak tahmin edilen büyümenin, 2026'da yüzde 3.8'e yükselmesi; ardından kademeli şekilde potansiyel seviye olan yüzde 5'e yaklaşması beklenmektedir" şeklinde konuştu.
ÜRETİM YAPISINDA DÖNÜŞÜM
"Bunun yanı sıra Orta Vadeli Program, fiyat istikrarını kalıcı biçimde sağlamayı, işsizlik oranını kademeli biçimde düşürmeyi ve cari açığın milli gelire oranını yüzde 1'in altına çekmeyi hedeflemektedir" diyen Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Program, aynı zamanda üretim yapısının dönüşümünü hızlandırarak verimlilik artışına, sürdürülebilir sanayileşmeye ve ihracat kapasitesinin güçlendirilmesine odaklanmaktadır. Savunma sanayii başta olmak üzere, uzay, havacılık, enerji, maden, kimya ve ileri malzeme teknolojileri gibi stratejik sektörlerde yerli üretim ve teknolojik yetkinliğin artırılması amaçlanmaktadır. Program, özel sektörün yüksek teknoloji üretimindeki payını büyütmeyi, ihracatta katma değeri yükseltmeyi ve kamu-üniversite- sanayi iş birliğiyle nitelikli insan kaynağını güçlendirmeyi de öncelikleri arasına almıştır. "
BANKACILIK ÇOK SAĞLAM
Sektörün, güçlü sermaye yapısıyla sağlamlığını koruduğunu kaydeden Arslan, "Sermaye yeterliliğinin yüzde 18.3 seviyesinde olması, sektörün olası şoklara karşı dirençli olduğunu ortaya koymaktadır. Bankalar, son dönemde gerçekleştirdikleri sermaye benzeri tahvil ihraçlarıyla bu yapıyı daha da güçlendirmiştir. Emsal ülkelerle kıyaslandığında Türk bankacılık sektörünün sermaye yeterliliği açısından güçlü bir konumda olduğu açıktır. Sektörümüz, kredi büyüme limitlerine rağmen 'selektif kredilerini büyütmeye devam etti" dedi.
SEKTÖRE GÜVEN ARTIYOR
Ekonomi yönetiminin aldığı tedbirlerle bankacılığa duyulan güven artarken, önümüzdeki dönemde TCMB'nin faiz indirim kararlarının kârlılığı desteklemesi ve sermaye yapısını daha da güçlendirmesinin beklendiğini vurgulayan Arslan, "Takipteki krediler düşük ve yönetilebilir düzeylerde. Bankaların dış finansman kanallarına erişimlerinin ve yurt dışı borç çevirme kabiliyetlerinin güçlü şekilde korunması, finansal sistemin sağlamlığına güveni pekiştiriyor. Bu görünüm, aktif kalitesinin korunduğu ve dış yükümlülüklerin sürdürülebilir biçimde yönetildiği bir yapı ortaya koyuyor İç ve dış talepteki iyileşme de sektör için olumlu bir zemin hazırlamaktadır. Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek'in de ifade ettiği üzere, gelecek yıl kamu borçlanma ihtiyacının azalmasıyla birlikte özel sektörün finansmana erişimi kolaylaşacak ve reel sektörün büyümesi desteklenecektir. Bu gelişme, kredi genişlemesi açısından daha elverişli bir zemin oluşturacaktır" diye konuştu.
40. YAŞ TOPLUMLA KURULAN GÜÇLÜ BAĞIN GÖSTERGESİ
Genel Müdür Osman Arslan, SABAH Gazetesi ile ilgili olarak, "Sabah Gazetesi'nin 40. yayın yılına ulaşması, köklü bir kurum olarak gösterdiği istikrarın ve toplumla kurduğu güçlü bağın önemli bir göstergesidir. Basın-yayın kuruluşlarının uzun ömürlü varlığı; bilgi akışı, tarihsel birikimin korunması açısından önem taşır. Bu doğrultuda Sabah Gazetesi de okurlarına güvenilir bilgiyi ve güçlü gazetecilik geleneğini istikrarlı biçimde sunmayı sürdürüyor. Gündem belirleme gücü ve etkili habercilik çizgisiyle Türk medyasına büyük bir zenginlik katan Sabah Gazetesi'nin, değişen dünya koşullarında 40 yılı geride bırakması, yalnızca yayıncılıkta değil; kurumsal vizyon ve sorumlulukta da sürekliliği ifade etmektedir. Ayrıca Sabah Gazetesi, uluslararası gelişmelerden ülke gündemini ilgilendiren konulara kadar pek çok alanda sorumlu ve etkin bir yayıncılık anlayışı ortaya koydu. Güçlü geçmişiyle Türk medyasının gelişimine değerli katkılar sunan Sabah Gazetesi'nin 40. yılını kutluyor, bu anlamlı yolculukta emeği geçen tüm çalışanların başarılarının artarak devam etmesini diliyorum" değerlendirmesini yaptı.